Çalışmalar sır saklamanın yetişkinlik döneminde sağlık problemleri, obsesif düşünceler ve duygusal sıkıntılar gibi zararlı etkileri üzerine odaklanmıştır. Bununla birlikte, sır saklamanın olası yararları ve gelişimsel açıdan önemi üzerinde çok fazla durulmamıştır. Ancak sır saklamanın ergen gelişimdeki rolü henüz tam olarak çalışılmamıştır. Bu çalışmanın amacı, ergenlik döneminde sır saklamayı bazı duygusal ve gelişimsel değişkenler çerçevesinde Türkiye'de yaşayan ergenler açısından incelemektir. Sır saklama, alan yazında ilişkili olduğu belirtilen, duygusal özerklik, öznel iyi oluş ve depresyon açısından incelenmiştir. Çalışmaya 14?18 yaş aralığında bulunan toplam 720 ergen katılmıştır. Katılımcıların % 46.5'i kız (n=335), % 53.5'i (n=385) erkek ve yaş ortalaması 15,3'tür (Ss=1,4). Araştırmada Kendini Gizleme Ölçeği, Duygusal Özerklik Ölçeği, Yaşam Doyumu Ölçeği, Pozitif-Negatif Duygu Ölçeği ve Beck Depresyon Envanteri kullanılmıştır. Bağımsız t- testi, ANOVA ve aşamalı çoklu regresyon analizi verilerin analizinde yararlanılan temel istatistiklerdir. Analizler, sır saklamanın yaş, okul türü, kardeş sayısı ve en uzun süre yaşanılan yerleşim yeri gibi bazı sosyodemografik değişkenler açısından farklılaştığını ortaya koymaktadır. Ayrıca, yordanan değişkenle yordayıcı değişkenler arasındaki ilişkilere genel olarak bakıldığında sır saklama puanları ile öznel iyi oluş, bireyleşme ve idealleştirmeme puanları arasında negatif yönde ve depresyon puanları arasında ise pozitif yönde manidar ilişkiler olduğu dikkat çekmektedir. Analiz sonucunda, duygusal özerklik alt boyutu olan bireyleşmenin ve depresyonun varyansa yaptıkları katkıları çerçevesinde önemli sayılabilecek değişkenler olduğu söylenebilir. Sır saklamanın yordayıcıları olarak bu değişkenleri sırasıyla bağımsızlık, idealleştirmeme ve öznel iyi oluş değişkenleri takip etmektedir. Bulgular, ergenlik döneminde gelişimsel açıdan önemli görülen sır saklama eğiliminin, beklenenin tersine ergenlerin bireyleşme düzeyini düşürdüğü ve yüksek depresyon düzeyine sahip ergenlerin daha çok sır sakladıklarını ortaya koymaktadır. Ayrıca, sır saklama düzeyi arttıkça ergenlerin öznel iyi oluş düzeyleri de düşmektedir.