Sosyal Kaygı Düzeyi Yüksek Üniversite Öğrencilerine Uygulanan Kısa-Yoğun-Acil Psikoterapinin Etkililiğinin İncelenmesi, Doktora Tezi, Ankara, 2006. Bu çalışma, Leopold Bellak tarafından Psikanalitik yönelimli, Nesne İlişkileri, Öğrenme ve Genel Sistem kuramlarından etkili şekilde yararlanılarak oluşturulan, Kısa-Yoğun- Acil Psikoterapinin Sosyal Kaygı Düzeyi Yüksek üniversite öğrencilerinin, yüksek olan sosyal kaygı düzeylerini gidermede etkili olup olmadığını sınamak amacıyla yapılmıştır. Araştırma, 2004-2005 eğitim-öğretim yılında Hacettepe Üniversitesi, Beytepe Kampüsünde öğrenimini sürdüren ve sosyal kaygı düzeyleri yüksek olan altı denek üzerinde yürütülmüştür. Çalışmada denekleri programa seçmek için "MMPI-Si Sosyal İçe Dönüklük Alt Ölçeği" ve "Liebowitz Sosyal Anksiyete Ölçeği" birlikte kullanılmış programın etkililiğini değerlendirilmek için "Liebowitz Sosyal Anksiyete Ölçeği" kullanılmıştır. Ölçek, deneklerin saptanması, psikoterapi programı öncesi, yedi oturum süren Kısa-Yoğun-Acil Psikoterapi uygulaması sonrası, ve son testlerden altı ay sonra izleme testi olarak tekrar uygulanmıştır. Terapi sonunda, deneklerin sosyal kaygı düzeylerinde oluşan değişmeyi göstermek amacıyla testlerden elde edilen kaygı ve kaçınma puanları her bir denek için ayrı ayrı ve toplu olarak grafik çizimleri olarak sunulmuş ve çalışmaya özgü betimsel yorumlar bu grafik çizimleri aracılığı ile yapılmıştır. Terapinin, deneklerin sosyal kaygı düzeylerinde anlamlı bir fark yaratıp yaratmadığına ilişkin veriler "SPSS 11.5" paket programı kullanılarak çözümlenmiştir. Denek sayısının parametrik test ölçütlerini karşılamaması ve çalışmanın bireysel psikoterapi uygulaması olarak altı denekle farklı zamanlarda yapılan ölçümlerin karşılaştırılması esasına dayanması nedeniyle çözümleme tekniği olarak Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi kullanılmıştır. Hata payı a=0.05 olarak alınmıştır. Araştırma sonucunda, Sosyal Kaygı Düzeyi Yüksek Üniversite öğrencilerine bireysel olarak uygulanan Kısa-Yoğun-Acil Psikoterapinin çalışmaya katılan altı deneğin yüksek olan sosyal kaygı düzeylerini düşürmede etkili olduğu ve psikoterapinin kazanımlarının korunduğu saptanmıştır.