Cinsel İstismar kadınlarda %7-36, erkeklerde %3-29 arasında görülmekte olan önemli bir toplum sağlığı sorunudur. Her yaşta görülebilen bir sorun olan cinsel istismarın ergenlik dönemine ilişkin en önemli olumsuz sonuçlarından biri, ergen gebelikleridir. Bu gelişimsel dönemde psiko sosyal stres etkenlerinin ruh sağlığını olumsuz yönde etkileme ve gelişimi aksatma riskleri bulunduğunu göz önüne alırsak ergenlerin çocuk sahibi olması sonucunda gelişimsel ödevlerini yerine getiremeyecekleri, bu nedenle çocuk sahibi olmaya ehil olamayacakları ve anne-baba sorumluluğu alamayacakları düşüncesi de kaçınılmaz olmaktadır. Temmuz 2005’ te yürürlüğe giren yeni Türk Ceza Kanunu’ nun 99/6 maddesine göre, normal yasal süreçte 10 hafta olan gebelik sonlandırma süresi, cinsel istismar sonrası oluşan gebelikler için 20 haftaya kadar uzatılmıştır. Ergenlik döneminde ruhsal bozuklukların da eşlik ettiği gebeliklerde 14.11.1983 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile düzenlenen ‘Rahim Tahliyesi ve Sterilizasyon Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzük’ e göre, ruhsal bozukluklar nedeniyle 10 haftayı geçen gebeliklerde de sonlandırma yapılabilmektedir. Bu sunumda cinsel istismar sonrası gebe kaldığı yaklaşık 16 haftalıkken öğrenilen, daha önce zeka geriliği ve bipolar bozukluk tanısı konmuş olan, buna yönelik psiko farmakolojik ajan kullanan, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı ile ortak çalışılarak değerlendirilen ve süreç hakkında birlikte karar verilen 16 yaşında bir olguda söz konusu gebeliğin sonlandırılması ve buna ilişkin süreç sunulmuştur.