Bu araştırma Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) üniversitelerinde öğrenim görmekte olan öğrencilerin Mükemmeliyetçilik Boyutları ile Sosyal Anksiyete durumları arasındaki ilişki düzeyini ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Araştırma ömeklemi olarak KKTC üniversitelerinde öğrenimlerini sürdüren 667 (301 kız ve 366 erkek) üniversite öğrencisi uygulanması kolay örnekleme yöntemi kullanılarak araştırma kapsamına alınmıştır. Bu araştırma ilişkisel tarama modeli temel alınarak gerçekleştirilmiştir. Veri toplama araçları olarak Hewitt ve Flett'in (1991) geliştirmiş olduğu ve Oral (1999)'ın adaptasyonunu yaptığı "Çok Boyutlu Mükemmeliyetçilik Ölçeği" ve Liebowitz (l 987)'in geliştirdiği, Gümüş (l 997)'ün adaptasyonunu yaptığı "Sosyal Durumlarda Kendini Değerlendirme Envanteri" kullanılmıştır. Elde edilen veriler Sosyal Bilimler için İstatistik Paket Programlan (SPSS v 17) kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırmanın alt problemlerini yanıtlayabilmek için Mann-Whitney U testi ve Kruskal Wallis Testi kullanılmıştır. Buna göre kendine yönelik mükemmeliyetçilik ile başkalarına yönelik mükemmeliyetçilik boyutlarından elde edilen puanların cinsiyete göre istatistiksel olarak anlamlı fark yaratmadığı belirlenirken; sosyal düzene yönelik mükemmeliyetçilik boyutundan elde edilen puanların cinsiyete göre istatistiksel olarak anlamlı fark gösterdiği belirlenmiştir. Bunun yanında mükemmeliyetçilik boyutları ile uyruk arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunamazken geçmiş dönem not ortalamasının (GPA) da mükemmeliyetçilik üzerinde etkili olmadığı belirlenmiştir. Diğer yandan farklı cinsiyetteki bireylerin sosyal anksiyete düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu saptanmıştır. Bu durumda kız öğrencilerin, sosyal anksiyete düzeylerinin erkeklere nazaran daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Sosyal anksiyete ile uyruk arasında ve sosyal anksiyete ile GP A arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark bulunamamıştır. Kendine yönelik ve başkalarına yönelik mükemmeliyetçilik altboyutu ile sosyal anksiyete arasında düşük düzeyde negatif korelasyon bulunurken; sosyal düzene yönelik mükemmeliyetçilik ile sosyal anksiyete arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Bu araştırma sonucu elde edilen bulgular mükemmeliyetçilik ile sosyal anksiyete arasındaki bağın güçlü olmadığı bulgusunu ortaya koysa da, her iki faktörün öğrencilerin hem eğitim hem de mesleki kariyerlerini olumsuz yönde etkileme potansiyeli bulunmaktadır. Buna gore üniversiteler bünyesinde bulunan psikolojik danışmanlık merkezlerinin öğrencilerin sosyal anksiyete ile başa çıkma, ve mükemmeliyetçiliği olumlu yönde kullanabilme çalışmalarına yer vermeleri gerekmektedir.