Flört ilişkilerinde yaşanmakta olan şiddet, önemli halk sağlığı sorunlarından biri olarak kabul edilmektedir. Gençler için flört, yetişkinliğe ulaşmanın önemli safhalarından biridir. Kimi zaman flört ilişkilerinde gençler kendilerini flört ilişkilerinde şiddet yaşarken bulmaktadır. Flört şiddeti yaygın ve sık rastlanılan şiddet türlerinden biridir. Araştırmanın amacı Başkent Üniversitesi öğrencilerinde, flört ilişkilerinde yaşanan şiddet prevalansını belirlemektir. Araştırmada öğrencilerin önceki ve şimdiki ilişkilerinde şiddet prevalansı ile öğrencilerin demografik özellikleri arasındaki ilişki değerlendirildi. 2009-2010 öğretim döneminde, Başkent Üniversitesi fakülteleri ve yüksek okullarında öğrenim görmekte olan 8770 öğrenciden fakülteler ve yüksek okullar bazında cinsiyet gözetilerek yapılan tabakalı örneklemde belirlenen 400 öğrenciye anket uygulandı. Anket literatür ışığında araştırmacı tarafından yapılandırıldı. Çalışmaya dahil edilen öğrencilerin, %40.8’i erkek %59.2’si kadındır ve yaş ortalamaları 21.35 +/- 1.8 yıldır. Çalışmaya katılan öğrencilerden flört ilişkisi bulunanlardan 345 (%94,3) kişi önceki flört ilişkilerinde şiddete maruz kaldığını, 222 (%100) kişi şimdiki ilişkilerinde şiddete maruz kaldığını beyan etti. Flört ilişkisi bulunanlardan 344 (%94,0) kişi önceki flört ilişkilerinde şiddet uyguladığını, 221 (%99,5) kişi şimdiki flört ilişkilerinde şiddet uyguladığını bildirdi. Fiziksel Saldırganlık yönünden; Tek başına yaşayanlara göre ailesiyle yaşayanların daha fazla saldırgan olduğu (p=0,003) bulundu. Aile gelir düzeyi arttıkça duygusal saldırganlık azalmaktadır (p=0,012). Sigara içmemiş olanlara göre sadece denemek amacıyla sigara içenlerde duygusal saldırganlık daha düşük bulunmaktaydı (p=0,025). Şiddet türlerinde ve genel mağduriyet yönünden, diğer potansiyel risk faktörlerinin istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi görülmedi (p>0,05). Önceki ilişkilerinde şiddet yaşayanların sonraki ilişkilerinde de şiddet yaşadıklarını ortaya konmuştur.Kadınlar ve erkeklerin maruz kaldıkları sık rastlanılan fiziksel ve cinsel şiddet davranışları benzerlik göstermektedir. Her iki grupta da majör şiddet davranışları fazladır. Araştırmamızda tartışma nedenleri arasında kıskançlık en belli başlı nedendir. Aile gelir düzeyi yüksek olanların daha az şiddete maruz kaldıkları ve uyguladıkları, ekonomik düzeyi yüksek ailelerin çocuklarında şiddet türleri arasında fiziksel şiddete maruziyeti daha azdır. Gelir düzeyi düşük ailelerden gelenlerin ise daha fazla şiddet uyguladıkları belirlenmiştir. Katılımcılar şiddete maruz kaldıklarını en çok arkadaşlarına açıklamaktadırlar. Şiddete uğrayanların çok azı formal bir yardım talep etmektedir. Şiddetin önlenmesi bireylerin şiddet davranışları, korunma hakkında bilgilendirilmesini gerektirir. Üniversite kampüslerinde her eğitim yılı başlangıcında flört ilişkilerinde yaşanması mümkün şiddet davranışları hakkında duyarlandırma amaçlı broşürlerin yayınlanması, mağdurların başvurabilecekleri kurumlar, bunun yolları hakkında bilgilendirilmesi yararlı olabilir. Öğrenciler, sağlık mesleği mensupları, kampüs güvenlik görevlileri flört ilişkisi çerçevesinde yaşanan şiddet davranışlarını tanıma ve şiddetin bildirimi gereken bir suç olduğu yönünde eğitilmelidir. Üniversite kampüslerinde sağlık merkezleri veya bağımsız şiddetle mücadele birimlerinin örgütlenmesi hem mağdurun tedavi ve rehabilitasyonuna hem de saldırganın rehabilitasyonuna katkı sağlayabilir. Medeni Kanun’un ilgili maddeleri flört ilişkisini de içerecek şekilde düzenlenmelidir.