Cumhuriyet Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Öğrencilerinde Çevreye ve Üniversiteye Uyum Sorunları

TEZ

Cumhuriyet Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Öğrencilerinde Çevreye ve Üniversiteye Uyum Sorunları

Yazar/Hazırlayan
Üniversite
Enstitü/Fakülte
Tez Yılı
YÖK Tez No
22506
Sayfa Sayısı
130
Tez Türü
Yüksek Lisans
Tam Metin (PDF)
Kategori
Tez Özeti
Bu çalışma yüksek lisans tezi olarak hazırlanmıştır. Uyum konusunun özellikle seçilmesinin nedeni, üniversite öğrencilerinin yeni bir okula başladıkları zaman ve yeni bir çevreye girdikleri zaman belli bir süre o çevreye ve okula uyum sağlamaları için çaba göstermeleridir. Birey sosyal ve toplumsal bir varlık olarak doğumundan Ölümüne kadar belli bir sosyal çevrenin içinde bulunmak zorundadır. Bu çevreye uyum sağlamak zorunda ve toplumun normlarına ters düşmeden yaşantısını sürdürmek zorundadır. Tezimizin asıl konusu olan üniversite öğrencilerinin büyük bir bölümü, üniversiteyi kazanıncaya kadar, ailelerinin yanında hiç bir sorumluluk taşımadan yaşantılarını sürdürmüş kişilerdir. O güne kadar gerek ekonomik yönden gerekse kendi kişilikleri yönünden karar vermek zorunda kalmamışlar ve belli bir sorumluluğun altına girmemişlerdir. Bu çalışmada Cumhuriyet Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesi öğrencilerinin uyum konusundaki problemlerini değerlendirmeye çalıştık. Ana başlığımız Cumhuriyet Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Öğrencilerinde Çevreye ve Üniversiteye Uyum Sorunları dır. Bu başlığın seçilme nedeni Cumhuriyet Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesi öğrencilerini psikolojik danışma ve rehberlik birimine en fazla uyum konusunda müracaat ettiklerindendir. Bu birime müracaat eden öğrencilerin temel problemi uyumdur. Okula uyum, çevreye uyum. en çok şikayet ettikleri sorunlar arasındadır. Bu güne kadar da uyum konusunda yapılmış yeterli düzeyde araştırma olmadığı için bu araştırmanın bu konuya katkısı olmasının ümit ediyoruz. Öğrencilerin birçoğu farklı şehirlerden ve bölgelerden gelmektedirler. Üniversiteye gelmeden önce tüm lise öğrencilerinin kafasında bir üniversite imajı oluşmaktadır. Üniversite ve üniversite yaşamı daha üniversite- ye girmeden kafaları da şekillenmektedir. Eğer üniversiteye girersem farklı bir yaşantım olacak, farklı arkadaşlık ilişkileri kuracağım, farklı sosyal ve kültürel aktivitelere katılacağım, hocalarımla ilişkilerim farklı olacak ve ayrıca farklı insan ilişkilerini tanıyacağım şeklinde düşünmektedirler. Ülkemizde üniversite başlama yaşı 17-18 civarındadır. Bu demektir ki genç birey henüz adolesen dönemini tamamlamamıştır. Bu yüzden adolesen döneminin tüm karakteristik özelliklerinde taşımaktadırlar. Örneğin: ailelerinden ayrılmak istemekte, davranışlarında özgür olmak istemekte, ebeveynlerinin fikirlerinin çağ dışı olduğunu düşünmektedirler. Ebeveynlerinin kendileri gibi çağdaş düşünemediklerini ve davranamadıklarının savunmaktadır. Bu yüzden ailelerinden uzaklaşmak istemektedirler. Üniversite öğrencisi olmak bir anlamda aileden uzaklaşmanın da bir yoludur. Lise öğrenimi süresince genç insan ekonomik yönden özgür değildir. Para kazanamaz kendi maaşları olmadığı için ailenin bütçesine katkıda bulunamazlar. Bu yüzden genç adolesent aile kararlarında etkili olamamak- ta, kendi fikirlerini ailelerine kabul ettirememektedirler. Aile veya ebeveynler onlar hakkındaki kararları almaktadır, bu yüzden adolesent ebeveynleri- ne kızmaktadır, evden ayrılmak istemekte kendi gelecekleri hakkındaki kararları kendileri almak istemektedir. Üniversiteye girdikleri zaman görmektedirler ki o anda yalnızlar, ailelerin desteğinden yoksunlar. Kendi yaşantıları hakkında ki kararlan kendileri vermek zorundadırlar. Bütçelerini gelirlerine göre ayarlamak zorun- dadırlar. Gerek arkadaşlarıyla olsun gerek yöre halkıyla olsun ilişkilerini kendileri düzenlemekte verdikleri kararların sorumluluğunu taşımak zorun- dadırlar. Gerek üniversiteden gerekse yaşadıkları şehirden arkadaşlar edinecekler ve insan ilişkilerini tek başlarına yürütmek zorundadırlar. Bu yeni yaşantılarında bütün bu problemler çözülmesi oldukça zorlayıcı olmaktadır. Dolayısıyla uyum diye adlandırdığımız bu problemi zaman içinde en iyi şekilde çözmek zorundadırlar. Gerek çevreye, gerek okula uyumlarını en iyi şekilde gerçekleştirmek zorundadırlar, öğrencilerin bir çoğu bu sorunu zaman içerisinde çözebilmekte diğer kişilerle sağlıklı ilişkiler kurabilmektedirler ve dolayısıyla kendi sağlıklı kişiliklerini oluşturabilmektedirler. Bu çalışma iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; yani kuramsal çerçeve bölümünde gençlik nedir? gençliğin toplumdaki yeri nedir? eğitimde gençliğin yeri nedir? toplumsallaşmada ve devlet gözünde gençlik nedir? sorularına cevap aranmaya çalışılmıştır. ikinci bölümde; bu kavramlara uygun olarak hazırlanmış anket örneği 180 öğrenciye uygulanmıştır, bu öğrencilerden 105 tanesi Cumhuriyet Üniversitesinden ve 75 tanesi Erciyes Üniversitesi öğrencilerinden rastgele seçim yoluyla seçilmiş öğrencilerdir. Bu rakam her iki üniversiteden Fen -Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin yaklaşık %10'unu teşkil etmektedir. Anket örneği öğrencilere danışmanları aracılığıyla ulaştırılmıştır.

Alpan, Ahmet, Cumhuriyet Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Öğrencilerinde Çevreye ve Üniversiteye Uyum Sorunları, Cumhuriyet Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1992, Yüksek Lisans, pdf.