Kent Yoksulu Gençlerin Tüketim Toplumunda Yaşama Deneyimleri: Ankara Örneği

TEZ

Kent Yoksulu Gençlerin Tüketim Toplumunda Yaşama Deneyimleri: Ankara Örneği

Yazar/Hazırlayan
Üniversite
Enstitü/Fakülte
Anabilim Dalı
Tez Danışmanı
Tez Yılı
YÖK Tez No
228240
Sayfa Sayısı
318
Tez Türü
Doktora
Tam Metin (PDF)
Kategori
Tez Özeti
Kent yoksulu gençlerin tüketim toplumunda yaşama deneyimlerine odaklanan bu çalışma çerçevesinde yoksul gençlerin tüketim pratikleri, tüketimle ilişkileri ve tüketim dünyaları incelenmiştir. Ankara'nın Altındağ, Mamak ve Sincan bölgelerinde yaşayan ve yaşları 15 ile 29 arasında değişen toplam 65 gençle yapılan yarı-yapılandırılmış görüşmelere dayanan alan araştırmasının bulguları, kent yoksulu gençlerin yoksulluğu çok boyutlu bir sorun olarak deneyimlediklerini göstermektedir. Yoksul yaşam koşullarının yoksulluğu yeniden üreten süreçlere dönüştüğü, tüketim toplumunda genç ve yoksul olmanın farklı içerikler kazandığını öne süren bu çalışma, yoksul gençlerin tüketim dünyalarını yoksulluğun içselleştirildiği erken dönem toplumsallaşma deneyimlerinden ve sınıfsal konumlardan türeyen habitusları çerçevesinde ele almaktadır. Alan araştırması sonucunda kent yoksulu gençlerin tüketim toplumunda yaşama deneyimlerinin tüketim toplumundan dışlanma süreçleri ve bu süreçlere karşı verilen sembolik mücadele içerisinde anlam kazandığı anlaşılmıştır. Yoksul gençlerin tüketim pratiklerinin yorumlanmasında temel olarak Pierre Bourdieu'nün Distinction (1984) adlı çalışmasında geliştirdiği yaklaşımdan ve kavramlardan yararlanılmıştır. Bourdieu'nün kültürel ve ekonomik sermayesi düşük toplumsal grupların tüketim tercihlerinin ve beğenilerinin gereksinimler gözetilerek düzenlendiğini öne süren yaklaşımının, kent yoksulu gençlerin tüketimle ilişkilerinin önemli bir boyutunu oluşturduğu ancak yalnızca gereksinim beğenisinin bu gençlerin tüketim pratiklerini açıklamakta yetersiz kaldığı sonucuna ulaşılmıştır. Tüketim toplumunun baskısı altında bulunan kent yoksulu gençlerin tüketimlerinde gereksinimlerin hala temel referans noktası olmasına karşılık, bu durum gençlerin tüketim ürünlerinden yalnızca işlevsel olarak yararlandıkları anlamına gelmemektedir. Kent yoksulu gençler çeşitli tüketim ürünlerinden ve tüketim biçimlerinden birer sembolik sermaye olarak yararlanarak toplumsal mesafeleri azaltmaya ve çeşitli bağlar kurmaya çalışmaktadırlar. Ancak yoksul gençlerin sınıfsal ayrımları gizlemek ve daha eşitlikçi ilişkiler kurabilmeyi sağlama çabasındaki tüketim pratikleri, toplumsal hiyerarşilerin yeniden üretilmesiyle sonuçlanmaktadır.

Yamanoğlu, Melike Aktaş, Kent Yoksulu Gençlerin Tüketim Toplumunda Yaşama Deneyimleri: Ankara Örneği, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008, Doktora, pdf.