Giriş: Türkiye’de lise mezunlarının üniversiteye devam edebilmesi için, yılda bir kez düzenlenen ve adayların yaklaşık 2/3’ünün elenerek yüksek öğrenim hakkını kaybettiği Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavında (ÖSYS) başarılı olmaları gereklidir. Bu zorlu koşulların kaygı yaratması olasıdır. Bu çalışmada üniversite sınavına hazırlanmakta olan öğrencilerde sınav performansı kaynaklı olabilecek kaygının düzeyini ölçmek, kaygı düzeyleri ile cinsiyet, yaş, ikamet durumu, aile ile birlikte yaşamak, mezun olunan lise türü, halen öğrenci olma, sınava giriş sayısı, daha önceki yıllarda bir programa yerleştirilmiş olmak, dershaneye devamlılık, düzenli olarak bir sosyal etkinlikle uğraşmak ve rehberlik servisinden yararlanma durumu arasındaki ilişkiyi değerlendirerek öğrencileri desteklemek üzere rehberlik birimlerine geri bildirim vermek amaçlanmıştır. Materyal ve Metot: Bu kesitsel araştırmaya, Kadıköy’de iki özel dershanede ÖSYS’ye hazırlanmakta olan 254 öğrenci dahil edilmiştir. Öğrencilere sosyodemografik durumları ile ilgili sorularla birlikte “Sınav Kaygı Ölçeği” (SKÖ) uygulanmış ve verilerin analizinde ki-kare ile student-t testi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan 254 öğrencinin %76’sı erkek, yaş ortalaması 18,0±1,3’dür. Katılanların %28,8’sinin sınav kaygı düzeyi düşük, %52,4’ünün orta, %18,8’inin ise yüksek olarak bulunmuştur. Kızlar, sınava daha önce girmiş olanlar, dershaneye düzenli devam etmeyenler, bir sosyal etkinliğe zaman ayırmayanlar ve dershanenin rehberlik servisinden hiç ya da az yararlananlar arasında yüksek sınav kaygısı taşıyanlar daha fazlaydı. Dershaneye devamsızlık yapmayanlarda, haftada en az 2 saatini düzenli olarak sosyal etkinliklere ayıranlarda ve rehberlik hizmetlerinden yararlananlarda sınav kaygı düzeyi diğerlerinden düşük bulundu (sırasıyla 2=5,68, 2=4,03, 2=5,07 ve p=0,02, p=0,04, p=0,02). Sonuç: Çalışma grubumuzda rehberlik hizmetlerinden yararlananlarda kaygı düzeyinin daha düşük saptanmış olmasına rağmen, katılanların %71,2’sinin sınav kaygı düzeyinin orta ve yüksek bulunması, bu hizmetlerin yaygınlaştırılması ve özellikle yüksek sınav kaygısı yaşayan gençleri fark ederek onlara sosyal etkinlikler ve danışmanlığın olumlu etkisinden söz etmenin yararlı olacağını düşündürmüştür.