Eğitim Yüksekokulu Öğrencilerinin Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları

TEZ

Eğitim Yüksekokulu Öğrencilerinin Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları

Yazar/Hazırlayan
Üniversite
Enstitü/Fakülte
Tez Danışmanı
Tez Yılı
YÖK Tez No
10019
Sayfa Sayısı
105
Tez Türü
Yüksek Lisans
Tam Metin (PDF)
Kategori
Tez Özeti
Cumhuriyetin kuruluşu ve onu izleyen yıllarda, Öğret mene ve öğretmen eğitimine verilen büyük önem, daha sonraki yıllarda yerini ilgisizliğe ve başıboşluğa bırakmış görünmektedir. Durum; düzenlenen formlarda, kongrelerde, sempozyumlarda, şuralarda, yayın organlarında geniş boyutlarda tartışılmakta, ancak soruna köklü çözümler de getirilememektedir. Bu araştırmada, ilkokula sınıf öğretmeni yetiştiren "Eğitim Yüksekokulu öğrencilerinin öğretmenlik mesleğine ilişkin tutumlarını, öğrencilere ait bazı değişkenler açısın dan inceleyerek, öğretmen yetiştirmeye ışık tutacak bazı öneriler geliştirilmesi" amaçlanmaktadır. Araştırma, örnekleme giren, Bursa, Ağrı ve Niğde Eğitim Yüksekokulları' nda okuyan öğrenciler evreninden alınan örneklemin, genel evrene genellenebilir sonuçlar vere bileceği sayıltısına dayandırılmış ve elde edilecek bulguların kaynağı, 1987-1988 öğretim yılında, bu okullarda kayıtlı öğrencilerle sınırlı tutulmuştur. Bu araştırma genel de ise Eğitim Yüksekokulları ile sınırlıdır. Bu araştırmada, Eğitim Yüksekokulu kavramı, ilkokullara sınıf öğretmeni yetiştiren kurum, tutum ise davranışa neden olan bir eğilim olarak ele alınmıştır. Tarama modeli ile ayrıntılı durum saptama niteliğin deki araştırmanın verileri, literatüre ek olarak, doğrudan kaynak gruplardan toplanmıştır. Bu amaçla, Eğitim Yüksekokulu öğrencileri arasından yansız örnekleme (random) yöntemi ile seçilen 354- kaynak kişiye, bir kişisel durumlarıyla ilgili, bir de öğretmenlik tutum ölçeği olmak üzere iki an ket uygulanmıştır. Toplanan veriler, öğrencilerin kendi durumlarını gösteren kişisel sorularla belirlenerek sayısallaştırıldı. Tutumları ise likert tipi derecelenmiş öğretmenlik tutum ölçeği ile sayısallaştırıldı. Anketler, araştırmacı tarafından bizzat, örnekleme giren okullarda uygulandı, örnekleme giren öğrencilere, o- kulun uygun bir yerinde toplanmaları istendi. Çağrıya uyan öğrencilere anket uygulandı. Gelmeyen öğrencilerin yerine yenileri çagrılması, katılanlarla yetinildi. Verilerin işlenmesi ve istatistiksel çözümlemeler, O.D.T.Ü. 'nin Bilgi işlem merkezinde yapıldı. Basit frekans dağılımlarına ek olarak, üç yönlü varyans analizleri (F çözümlemesi), manidarlığın yönünü kestirmek için, ortalama ve standart sapmalar ile TUKEY testi yapıldı. İstatistiksel anlamlılık için.05 düzeyi seçildi. öğretmen eğitiminin Türkiye'deki gelişimi incelendiğinde, ilk modern öğretmen okullarının 1848 yılında kurulan darülmuallimin mektepleri olduğu görülmektedir. Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte, öğretmen eğitimine büyük önem verilmiştir. Ancak sonraki yıllarda istikrarlı bir öğretmen yetiştirme yolu izlenememiş, çok çeşitli kaynaklardan, hat ta, öğretmenlik mesleği ile ilgisi olmayan kurum mezunla- rından bile ilköğretime öğretmen ataması yapılmıştır. Kamuoyunda, öğretmen yetiştirme konusunda; Türkiye1 de 100 yılı aşkın bir deneyim birikimi olmasına rağmen, nasıl bir öğretmen yetiştirileceğinin belirli olmadığı, gençlerin öğretmenlik mesleğini isteyerek seçmediği, öğretmenlik mesleğinin toplum gözündeki saygın yerine ulaşamadığı, bu durumların, nitelikli Öğretmen yetiştirmeyi güçleştirdiği yolunda, yoğun eleştiriler görülmektedir. öğrencilerin okula, okuldaki derslere ve aday oldukları mesleğe yönelik tutumları, onların başarılarını etkilemektedir. Bu bakımdan öğretmen adaylarının mesleğe yönelik tutumlarının bilinmesi Önem taşımaktadır. Araştırmada, kişisel bulgulara ilişkin olarak şu bilgiler elde edilmiştir. Eğitim Yüksekokulları'nın, % 39.8' i kız, % 50.2* si erkek öğrencilerden oluşmaktadır, öğrenciler öğrenim düzeyleri düşük ailelerden gelmektedirler, örneğin, annelerin % 50' si hiç öğrenim görmemiştir. Babalar düşük gelir getiren işlerde çalışırken, annelerin, % 94. 6' sı gelir getiren bir işte çalışmamaktadır. Öğretmen çocukları bu o- kulları tercih etmemektedirler, öğrenciler çok çocuklu ailelerden gelmekte olup, ailelerin gelir düzeyleri de oldukça düşüktür, öğretmen lisesi çıkışlı öğrenciler bu okulları tercih etmemektedirler, öğrencilerin % 17.8'i öğretmen lisesi mezunu, % 61' i ise genel lise mezunudur, öğrencilerin ortaöğretim başarı düzeyleri de düşük düzeyde bulunmakta dır. Gençler Eğitim Yüksekokullarını ilk sıralarda tercih etmemektedirler, öğrencilerin % 72' si bu okulları 10. sıra dan sonra tercih etmişlerdir. Eğitim Yüksekokulu öğrencilerinin yo 51. 11 i ortaöğretimi bitirdikten sonra yıl kaybetmiş- lerdir. Ağrı Eğitim Yüksekokulunda bu oran % 62.2' yi bulurken, Niğde Eğitim Yüksekokulu'nda % 52.9, Bursa' da % 26.2' dir. Öğrencilerin % 52.8' i bu okulları isteyerek tercih etmediklerini belirtirken, halen kayıtlı öğrencilerden % 20' ye yakını ÖSYS' ye yeniden başvurmuş bulunmaktadır. Öğretmen adaylarının tutumları incelendiğinde, okullar arasında tutum farkı görülmektedir. Bu tutum farkı, ortaöğretimi bitirdikten sonra en fazla yıl kaybı olan Ağrı Eğitim Yüksekokulu öğrencilerinden kaynaklanmaktadır. Tutum farkı Eğitim Yüksekokulları arasındaki uygulanan eğitimin nitelik farkından doğmamıştır. Ortaöğretimi bitirdikten sonra yıl kaybı olan öğrencilerin, öğretmenlik mesleğini daha çok benimseme eğilimi gösterdiklerine ilişkin belirtiler var dır ve Ağrının tutum farkının buradan kaynaklanıyor olabileceğine ilişkin belirtilen görülmektedir. 1. sınıflar ile 2. sınıflar arasında bir tutum farkı ortaya çıkmamıştır. Bu durum, Eğitim Yüksekokulları' nda uygulanan eğitimin bir tutum değişikliğine neden olmadığı yorumunu güçlendirmektedir. Kız öğrencilerin, erkek öğrencilerden daha fazla tutum puanına sahip olmaları, öğretmenlik mesleğinin bir bayan mesleği olduğu yolundaki kamuoyu yargısına güç katmakta dır. Beklendiği gibi, öğretmen lisesi çıkışlı öğrencilerin tutum puanları daha yüksek olmuştur. Anne ve baba öğrenim durumları ile baba mesleklerinin ve ailedeki öğretmen varlığının tutum puanları üzerinde etkili olmadığı görülmektedir. Ortaöğretimi bitirme dereceleri tutum puanları üze rinde etkili değildir, ancak, cinsiyet ile ortaöğretimi bitirme derecesinin etkileştiği görülmüştür. Ortaöğretimi bitirdikten sonra yıl kaybı olan öğrencilerle, olmayanların arasında herhangi bir tutum puanı farkı mevcut değildir. Ancak, yıl kaybı ile okul değişkenlerinin etkileşiminin manidar bir tutum farkına neden olduğu görülmektedir. Eğitim Yüksekokullarını ilk sıralarda tercih eden, öğretmenlik mesleğini severek tercih ettiğini belirten ve halen kayıtlı öğrenciler arasında olupta, ÖSYS' ye yeniden başvurmayan öğretmen adaylarının tutum puanları anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Yargı Eğitim Yüksekokulları arasında, öğretmenlik mesleği ne yönelik bir tutum farkı görülmektedir. Bu fark, uygulanan eğitimin nitelik farkından kaynaklanmamıştır. Ortaöğretimi bitirdikten sonraki yıl kaybı değişkeni ile okul değişkeninin etkileşimi bu farkın yıl kaybeden öğrencilerden olabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca Ağrı Eğitim Yüksekokulunda yıl kaybı olan öğrenciler arasında öğretmenlik mesleğini severek tercih ettiklerini belirtenlerin oranının daha yüksek olduğu görülmektedir, öğretmenlik mesleğini severek tercih edenlerin ise tutum puanları daha yüksektir. Ill kaybı olan öğrencilerin bir bölümü, kendilerini öğret menlik mesleğinin önemine inandırmaya çalışıyor olabilir. Eğitim Yüksekokulları'nda 1. sınıf ve 2. sınıf öğrencileri arasında tutum farkının olmaması, bu okullarda uygulanan eğitimin niteliğini gündeme getirmektedir.

Çelenk, Süleyman, Eğitim Yüksekokulu Öğrencilerinin Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1988, Yüksek Lisans, pdf.