Sosyal, politik ve ekonomik bir olgu olarak dünden bugüne varolagelen eğitim, toplum hayatında oluşur, değişir ve gelişir. Bunun için eğitimi, içinde oluştuğu toplumu ve şartlarım dikkate almadan açıklamaya çalışan, onun amaçlarını belirleme girişiminde bulunan görüş ve düşünce tarzları daima yanılgı içerisindedir. Bu gerçek doğrultusunda Atatürk, eğitimin temel değerlerinin ve dinamiklerinin milli karakterde olmasını özellikle vurgular. Aynı zamanda özgür insan yetiştiren eğitimin, çağdaş ve evrensel değerlere açık, onlara katkıda bulunan bir faaliyet olması gerektiğini dile getirir. Atatürk'e göre eğitim; hem toplumsal kimliğin, milli şahsiyetin inşacısı ve koruyucusu, hem de çağın şartlarına göre geliştirici bir karaktere ve fonksiyona sahip olmalıdır.