Depresif Bozukluğu Olan Ergen Kızlarda Adet Döngüsünün Duygudurum Üzerine Etkileri

TEZ

Depresif Bozukluğu Olan Ergen Kızlarda Adet Döngüsünün Duygudurum Üzerine Etkileri

Yazar/Hazırlayan
Üniversite
Enstitü/Fakülte
Anabilim Dalı
Tez Danışmanı
Tez Yılı
YÖK Tez No
123622
Sayfa Sayısı
143
Tez Türü
Tıpta Uzmanlık
Tam Metin (PDF)
Kategori
Tez Özeti
Kız ergenlerde döngüsel premenstrüel mizaç dalgalanmaları "mutlu bir öğrencinin akademik çalışma ve davranışı bozulan tembel, kötü huylu, bencil bir bireye dönüşmesi" olarak bilinmektedir. Ergenlerdeki premenstrüel sendromun klinik özellikleri ve seyri bakında sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Premenstrüel yakınmaları olan kadınlardan alınan geriye dönük bilgilere göre, yakınmalarının menarş ile 20'li yaşlar arasında başladığı gösterilmiştir. Kız ergenlerde premenstrüel sendrom yaygınlığı, kullanılan ölçeğe göre değişmekle birlikte % 14-30 arasındadır. Depresyon ile premenstrüel sendrom birlikteliği sıktır, depresyon tanılı kadın hastalarda premenstrüel yakınmalara ve depresif semptomların alevlenmesine sık rastlanmaktadır. Tedavi edilmeyen premenstrüel sendromum psikopatoloji yönünden yüksek risk taşıdığı hem ergenlerle hem de yetişkin kadınlarla yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Bu çalışmada, depresif bozukluk tanısıyla antidepresan tedavisi alan ve izlem altında olan kız ergenlerde duygudurum bozuklukları seyrinde etkili olduğu düşünülen adet öncesi belirtilerin incelenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca depresyonu olan hasta ve depresyonu olmayan kontrol grubu arasında adet öncesi belirti dağılımı ve belirti şiddeti açısından fark olup olmadığı değerlendirilmiştir. PMS şiddetini belirleme ve tam koymada, belleğe dayalı olarak doldurulan Premenstrüel Değerlendirme Formu (PDF ) ile günlük olarak doldurulan Sorun Şiddeti Günlük Kayıt Çizelgesinin (DRSP) birbirleriyle olan ilişkileri incelenmiştir. Kız ergenlerin, dismenore yakınması ile adet öncesi belirtileri birbirinden ayırt edebilmelerine ve dismenore nedeniyle okula devamsızlık ve analjezik kullanım oranlarına bakılmıştır. örneklem grubu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi polikliniğine 01.08.2000 ile 01.09.2001 tarihleri arasında başvuran kızlar arasından, yapılan görüşmeler sonucunda "Depresif Bozukluklar" (anksiyete bozukluğu belirtilerinin eşlik ettiği /etmediği, Majör Depresif Bozukluk ve /veya Distimik Bozukluk) tanısı alan ve antidepresan sağaltımı düzenlenen 13-18 yaşlarında en az iki yıldır düzenli adet gören kızlar arasından çalışmaya onay veren 54 kız ergen alınmıştır. Kontrol grubu, Bornova Anadolu Kız Meslek Lisesinde öğrenim gören kız öğrenciler arasından herhangi bir fiziksel ve ruhsal hastalığı olmayan, en az 2 yıldır düzenli adet gören 13-18 yaşlarındaki 84 kız öğrenciden oluşmuştur. 110 Araştırmanın İÜ. basamağında 22 depresif bozukluk tanısı olan kız ile kontrol grubunu oluşturan 25 kız ergenin Günlük Kayıt Çizelgesi (DRSP) ve Beck Depresyon Envanteri (BDE) ile izlemi yapılmıştır. Araştırmada şu sonuçlar elde edilmiştir: 1. Depresif bozukluk tanısıyla antidepresan sağaltımı alan kız ergenlerde adet döngüsünün geç luteal âzında (premenstrüel dönem), adet döngüsünün folliküler fazına göre depresif semptomların şiddetinde artış saptanmıştır. Bu sonuç Sorun Şiddeti Günlük Kayıt Çizelgesi (DRSP) ve Beck Depresyon Envanteriyle (BDE) gösterilmiştir. 2. Altı ay izlemi yapılan 12 kız ergenden 2 'sinde her adet döngüsünün luteal evresinde adet döngüsünün foliküler evresine göre duygudurum dalgalanması 6 ay boyunca gösterilmiştir. Yetişkin kadınlarda gösterilen, premenstrüel sendrom ile depresif bozukluk birlikteliğinin, kız ergenlerde de bir alt grup olarak bulunabileceği düşünülmüştür. 3. Depresif bozukluğu olan ergen kızlarda, adet öncesi belirti şiddeti, depresif bozukluğu olmayan kontrol grubundaki kızlarda görülen adet öncesi belirti şiddetinden daha yüksek olması, Premenstrüel Değerlendirme Formu (PDF) ile gösterilirken, Sorun Şiddeti Günlük Kayıt Çizelgesi (DRSP) ile gösterilememiştir. DRSP puanlan, depresif bozukluğu olan kızlarda, hem adet öncesi hem de adet sonrası evrede kontrol grubundan yüksek bulunmuştur. Bu yüksekliğin yalnızca adet öncesi belirtilerden kaynaklandığım söyleyebilmek için, adet sonrası dönemde bulunmaması gereklidir. Depresif bozukluk grubunda tam remisyon görülmediği için, adet öncesi belirti şiddetlenmesinin, yalnızca adet döngüsünden kaynaklanmış olabileceği söylenememiştir.

Çetin, Saniye Korkmaz, Depresif Bozukluğu Olan Ergen Kızlarda Adet Döngüsünün Duygudurum Üzerine Etkileri, Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2002, Tıpta Uzmanlık, pdf.