Ergenin Öfke Tepkilerinin İncelenmesi

TEZ

Ergenin Öfke Tepkilerinin İncelenmesi

Yazar/Hazırlayan
Üniversite
Enstitü/Fakülte
Tez Danışmanı
Tez Yılı
YÖK Tez No
62735
Sayfa Sayısı
63
Tez Türü
Yüksek Lisans
Kategori
Tez Özeti
Bu bölümde araştırmanın özetine, bu araştırmadan elde edilen bulgular doğrultusundaki sonuçlara ve daha sonra yapılacak olan araştırma ve uygulamalara ışık tutabilecek önerilere yer verilecektir. Bu araştırma, hemen herkesin yaşadığı "kişilerin beklentileri ve istekleri dışında durum ve davranışlara maruz kaldıklarını veya haksızlığa uğradıklarını düşündüklerinde, yaşadıkları tepkisel bir duygu durumu" olarak tanımlanan öfke duygusunu; ergenlik dönemindeki bireylerin nasıl yaşadıklarını, sürekli öfke ve öfke kontrol, öfke dışa ve öfke içte biçimlerinden hangisini daha sıklıkla gösterdiklerini belirlemek üzere; ayrıca sürekli öfke, öfke kontrol, öfke dışa, öfke içte üzerine, cinsiyetin, ailenin gelir düzeyinin, annenin eğitim durumunun, babanın eğitim durumunun, kardeş sayısının, annenin çalışıyor olmasının bir etkisinin olup olmadığını araştırmak için yapılmıştır. Araştırmada Spielberger ( Akt. Özer, 1994 ) tarafından geliştirilmiş olan ve ülkemizde de Özer ( 1994 ) tarafından Türkçe çeviri ve adaptasyon çalışmaları yapılan " Kendini Değerlendirme Ölçeği " araştırma aracı olarak kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi, Bursa İl Merkezi sınırlan içindeki liselerden seçilmiş 15 yaşındaki erkek ergenler ile ilk öğretim okullarından seçilmiş 14 yaşındaki kız ergenlerden oluşturulmuştur. Araştırmanın örneklemine 110 kız ve 110 erkek ergen olmak üzere toplam 220 öğrenci alınmıştır. Öncelikle tüm ergenlerin sürekli öfke, öfke kontrol, öfke dışa, öfke içte puanlarının frekans ve yüzde değerleri bulunmuştur. Daha sonra, cinsiyet, ailenin gelir düzeyi, annenin eğitim durumu, babanın eğitim durumu, kardeş sayısı, annenin çalışıyor olması değişkenlerine göre alman puanların aritmetik ortalamaları, standart sapmaları, maksimum ve minimum değerleri saptanmıştır. Değişken ile alınmış olan öfke puanlan arasında manidarlık olup olmadığını 5S Özoğul (1988) tarafından yapılmış olan" Annenin Çalışmasının Bazı Bireysel Niteliklerinin Çocuğun Özsaygısına Etkisi " adlı araştırma sonucunda, annesi çalışanlar ve çalışmayanlar grubuna dahil olanlar çocukların özsaygı puanlan ortalamaları arasında farklılık bulunmamıştır. Özoğul'un bu araştırmasında elde edilmiş olan bu sonuç, yapılan bu*' araştırmanın sonucunu da desteklemektedir. Yalnız, annesi çalışıyor olanlar grubuna dahil ergenlerin, öfke dışa puanlarının ortalaması, annesi çalışmıyor olanlar grubuna dahil ergenlerden daha yüksek bulunmuştur. Daha önce belirtildiği gibi, Bilgin (1990) tarafından yapılmış olan " Çalışan ve Çalışmayan Kadınlara İlişkin Bazı Değişkenlerin Depresyon düzeylerine Etkisi " araştırmanın sonuçlarından birisi de şu şekildedir, çalışmayan kadınların depresyon düzeyi, çalışan kadınlardan daha yüksektir. Depresyon düzeyi yüksek olan annelerin çocuklarının depresyon düzeyi yüksektir. Depresyon düzeyleri yüksek olan insanların duygularında ve fizyolojik işlevlerinde de yavaşlama söz konusudur (Öztürk, 1988 ). Bu nedenle, çalışmayan annelerin çocukları, çalışan annelerin çocuklarına göre duygularını daha az dışa vurabilirler. Sonuç olarak, annesi çalışmayanlar grubuna dahil olan ergenlerin öfke dışa puanlan, annesi çalışanlar grubuna dahil olan ergenlerin öfke dışa puanlarına göre daha düşük düzeydedir. 56 analizi sonuçlarına göre hangi yönde anlamlılıklar olduğunu saptamak için Bonferroni çoklu karşılaştırma testi uygulanmıştır. Yapılan tüm istatistik işlemleri sonucunda sürekli öfke puanlan bakımından ortalamalar arasında önemli bir farklılık bulunamamıştır. Öfke kontrol, öfke dışa ve öfke içte puanlan bakımından incelendiğinde ise, öfke kontrol puanlan ortalamasının, öfke dışa ve öfke içte puanlan ortalamalarından yüksek düzeyde olduğu, ergenlerin öfkelerini kontrol edebildikleri sonucu elde edilmiştir. Değişkenler bakımından, cinsiyetin öfke puanlan üzerinde bir etkisinin olmadığı bulunmuştur. Gelir durumuna göre elde edilen sonuçlar doğrultusunda düşük gelir grubuna dahil ergenlerin öfkelerini daha çok içte tuttukları, gelir durumu yüksek olanların ise öfkelerini daha çok dışa vurdukları sonucu elde edilmiştir. Annenin eğitim durumuna göre alınan sonuçlarda ise, annesi orta öğretim ve yüksek öğretim mezunu olanlar grubuna dahil ergenlerin öfkelerini dışa vurdukları bulunmuştur. Babanın eğitim durumuna göre ise, babası ilk öğretim mezunu olanlar grubuna dahil olan ergenlerin öfkelerini daha çok içte tuttukları sonucu elde edilmiştir. Kardeş sayısına göre, 1-2 kardeşe sahip olanlar grubuna dahil ergenlerin, 3-4 kardeşi ve daha çok kardeşi olanlar grubuna dahil ergenlere nazaran öfkelerini dışa vurdukları görülmüştür. Annenin çalışıyor olması durumuna göre, annesi çalışıyor grubuna dahil olan ergenlerin öfkelerini daha çok dışa vurdukları sonucu bulunmuştur. Aynca tüm gruplarda sürekli öfke ile öfke kontrol, sürekli öfke ile öfke içte ve öfke dışa, öfke kontrol ile öfke dışa ve öfke içte puanlan arasında p< 0.01 ve 0.001 düzeylerinde manidar sonuçlar elde edilmiştir. Yapılmış olan bu araştırmada ergenlerin, cinsiyetlerinin öfke tepkileri biçimini etkilemediğini, ancak ekonomik düzeyin, anne ve babanın eğitim durumunun, kardeş sayısının, annenin çalışıyor olmasının öfke içte tutma ve dışa vurma düzeylerini etkilediği 57 Araştırma bulguları çerçevesinde aile ve eğitim ortamlarındaki uygulamalara ve daha sonraki araştırmalara yönelik şu önerilerde bulunulabilinir: Okul ve aile ortamında akademik çalışmalar ve basanlar kadar, ergenlerin psikolojik gereksinimlerinin önemli olduğu kabul edilerek onları ve duygularını tanımaya yönelik daha etkin çalışmalar yapılmalıdır. Öğretmenler, aileler ve ergenlerin kendileri, duygularını tanıma ve çözümleme yönünden aydınlatılmalı, bilgilendirilmelidir, çünkü çözümlenmemiş sorunlar ileriki yaşlarda daha karmaşık duygusal problemlere ve psikolojik sorunlara neden olabilir. Öfkelerinin nedenlerini çözemeyen, öfkelerini kontrol edemeyen ergenlere psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri sunulmalıdır öfkelerini daha çok içte tutan veya sürekli olarak dışa vuran ergenlere düzenli ve programlı bir şekilde destek verilmelidir, çünkü kontrol edilemeyen öfke ergenlerin sosyal çevresi ile iletişimini bozar. Sosyal çevresi ile iletişimi bozulan ergen, yalnızlığa itilir ve sorunları artar. Öfke konusundaki araştırma bulgularının daha zenginleştirilmesi ve sistemleştirilmesi için, bu benzeri araştırmaların okul dışında, çalışan ergenler ile de yapılıp, sonuçlan bu ve benzeri araştırmalar ile karşılaştırabilir. Bunun yanı sıra, ergenin öfke tepkilerinin, denetim odağı, öz benlik algısı, kimlik kavramı, kaygı düzeyi, depresyon eğilimleri ile ilişkilerini inceleyen araştırmalar yapılıp sonuçlar karşılaştırabilir.

Baygöl, Emel, Ergenin Öfke Tepkilerinin İncelenmesi, Uludağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1997, Yüksek Lisans.