Bulûğ çağı, bir erkek çocuğun geleceğe hazırlanma ve meslek seçme çağıdır. Evvelce iyi cinsi terbiye alan çocuklarla bu hususta başı boş bırakılanların seçtikleri meslekler arasında büyük farklar vardır. Ana-babanın çocuklarına karşı en büyük görevlerinden biri de onlara cinsi hayat hakkında aydınlatıcı bilgiler vermektir. Zira, çocuk bu bilgileri dışarıdan ve çoğu kez yanlış olarak öğrenir. Ancak asıl sorun, bu bilgilerin onlara nasıl ve ne zaman verileceğidir. En uygun yaşın 14-20 arası olduğu kabul edilmektedir. Bu yaşlar okul hayatına rastladığı için, bir taraftan tabiat, biyoloji ve fizyoloji gibi derslerde bu konulara temas etmek ve bir taraftan da aile içinde bu konunun ele alınması gerekmektedir. Genç bu şekilde, bir yandan ilim yolu ile aydınlanırken, diğer yandan da ana-baba ile eksikliklerini tamamlar. Yazar, cemiyetin ilerlemesinin cinsi terbiyenin sağlamlığı ile beraber yürüdüğünü kabul etmektedir. Çocuğa yanlış bilgiler vermek onu dürüstlükten ve büyüklerine güvenden uzaklaştırır. Çocuklar bir rehbere, kendilerine güven verecek, sempati uyandıracak bir arkadaşa gereksinim duyarlar. Eserde konu insan hayatında bulûğ çağının önemi, cinsiyet hormonları, cinsi sapıklar, sevgi tezahürleri, cinsel hastalıklar v.b. başlıklar altında incelenmiştir.