Kendini-kabul; kişinin suçluluk ve yetersizlik duygularına kapılmadan kendisini bütün olumlu ve olumsuz yönleriyle kabul etmesidir. Türkçe kaynaklarda, benliğe- saygı, kendine saygı, özsaygı, özdeğer gibi kavramlar eş anlamlı kullanılmaktadır. Yabancı literatürde ise, kendini-kabul; kişinin kendisini takdir edici tutumu anlamına gelmektedir. Diğer bir deyişle, kişinin içselleştirdiği, başkalarının beğenisi kendini değerli ve yeterli görme ve çevreyi etkileme bakımından egonun gücüne ilişkin duygu olarak tanımlanmaktadır. GPD yöntemi olarak "Danışandan Hız Alan Terapi" yön teminin seçilmesinin sebebi; Danışandan Hız Alan Terapi yönteminin temelinde yer alan, danışanla ilişkilerinde koşulsuz saygı, empatik anlayış ve saydam oluşun, danışanın kendini kabulünde etkili olduğunun literatürde yer almasıdır. Bu çalışmada GPD'nin, öğrencilerin kendini-kabullerini artırıp artırmadığı araştırılmak istenmiştir. Burada temel sayıltı, kendini-kabul edebilen bireyler öncelikle kendilerini tanımış bireylerdir. Çünkü kendini tanıma, kendini kabul için önkoşuldur. Yapılan deneysel çalışmada bu sayıltıdan hareket edilerek GPD'nin öğrencilerin kendini-kabullerini olumlu yönde değiştirip değiştirmediği incelenmiştir. Bu araştırmanın amacı, okullarda GPD'nin gerekliliğinin vurgulanmasıdır. Araştırmada temel problem; "GPD'nin ortaöğretim öğrencilerinin kendilerini tanımalarına, olumlu olumsuz, güçlü-zayıf yönlerini tanımalarına ve dolayısıyla kendilerini kabul etmelerine etkisinin olup olmadığıdır". Bu konuda yapılan yerli ve yabancı araştırmaların bulguları, GPD^nin, öğrenci ve bireylerin kendilerini tanımalarında, kendilerini kabul etmelerinde ve bu değişikliklere bağlı, davranışlarında olumlu gelişmeler, sosyal ilişkile rinde ve öğrencilerin akademik başarılarında anlamlı artışlar görüldüğü vurgulanmaktadır. Araştırma yöntemi olarak "Kontrol Gruplu Öntest-son- test" (Kaptan, 1991) model izlenmiştir. Araştırma grubunu, İskilip Lisesinin gönüllülük esasına göre çalışmaya katılan öğrencileri oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak Kılıççı ( 1988) "nın hazırladığı KKE-L Formu uygulanmıştır. Çözümleme yöntemi olarak t-testi kullanılan araştırmanın bulguları; iki grubun cinsiyet değişkeni dikkate alınmadan yapılan incelemede; kız öğrencilerde 7 ölçüt bakımın dan önemli, 3' ünde ise önemsiz bulunmuştur. Cinsiyet değişkeni dikkate alınarak iki grubun incelenmesinde, kız öğrencilerde; 3 ölçüt bakımından önemli, 7 'sinde ise önem siz bulunmuştur. Erkek öğrencilerde ise, 6 ölçüt bakımından önemli, 4 'ünde ise önemsiz bulunmuştur. Cinsiyet değişkeni ne göre deney grubu incelendiğinde ise; 1 ölçüt bakımından iki cins arasında bir fark olduğu, 9 'unda ise, anlamlı bir fark olmadığı gözlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin çarpık kendini-kabul ve kararsızlık puanları da büyük ölçüde azalmıştır.