Üniversite Öğrencilerinde Yeme Bozukluklarının Yaygınlığı ve Yeme Bozukluğu Olanlarda Benlik Saygısı, Aile İşlevleri, Çocukluk Çağı İstismarı ve İhmalinin Araştırılması

MAKALE

Üniversite Öğrencilerinde Yeme Bozukluklarının Yaygınlığı ve Yeme Bozukluğu Olanlarda Benlik Saygısı, Aile İşlevleri, Çocukluk Çağı İstismarı ve İhmalinin Araştırılması

Yazar/Hazırlayan
Makale Türü
Dergi Bölümü
Dergi Adı
Sayı No
3
Yıl
Yer
Sayfa Aralığı
255-266
Kategori
Makale Özeti
Bu çalışmada yarı-kırsal özellikler gösteren bir bölgenin üniversite öğrencileri arasında yeme bozukluklarının yaygınlığının belirlenmesi; yeme bozukluğu olan gruptaki sosyodemografik verilerin, çocukluk çağı kötüye kullanımı ve ihmali öyküsünün ve aile işlevlerinin normal kontrol grubuyla karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Basit rastgele örneklem yöntemiyle seçilen ve Cumhuriyet Üniversitesinde öğrenim gören 1003 öğrenciden çalışmayı katılmayı kabul eden 980’ nine bölümümüzce oluşturulan sosyodemografik bilgi formu ve yeme tutum testi verilmiş; yeme tutum testinde kesme puanının üzerinde puan alan öğrencilerle DSM-IV Yapılandırılmış Klinik Görüşme Formu (SCID-I) kullanılarak tanı koymaya yönelik görüşme yapılmıştır. Olgu ve kontrol grubuna Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği, Aile Yapısını Değerlendirme Aracı (AYDA) ve Çocukluk Çağı Kötüye Kullanımı ve İhmali Soru Listesi Formu verilmiştir. Bulgular: Yeme Tutum Testini doğru olarak dolduran 951 Öğrenciden (492 kız, 459 erkek) 71’inin test puanı, kesme puanı olan 30 veya üzerinde olarak bulundu. 71 öğrencinin 21’ inde (% 2.20) SCID-I ile yeme bozukluğu belirlendi. 21 olgunun 15’ inde Bulimiya Nervoza (1.57) ve 6’ sında Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu (TYB) (% 0.63) tespit edildi. Anoreksiya Nervoza tanısı alan olgu yoktu. Olgu grubundaki 21 öğrencinin 18’ i (% 85.7) kız, 3’ü (% 14.3) erkekti. Tanı alan 3 erkek öğrencinin tümünde tanı TYB idi. Olgu ve kontrol grubundaki öğrencilerin yaşları 18-24 yaş arasında olup yaş ortalamaları olgu grubunda 20.0 ± 1.60, kontrol grubunda 21.1 ± 1.72 idi. Olgu grubunda adet düzensizliği kontrol grubuna göre anlamlı şekilde daha sıktı (x²= 4.50 p= 0.03). Olgu grubunda benlik sayısı, kontrol grubuna göre daha düşük bulundu. (x²= 33.4 p<0.00). Sırasıyla çocukluk çağı cinsel ve emosyonel kötüye kullanımı öyküsü, olgu grubunda kontrol grubuna göre anlamlı ölçüde daha fazlaydı (x²= 4.28 p=0.03, x²=6.92 p=0.00). Yine olgu grubunda AYDA ailede iletişim (İG), birlik (BG) ve duygusal bağlam (DuyB) göstergeleri puanları kontrol grubundan anlamlı şekilde düşük bulundu (z= -3.91 p‹0.00, z= -2.72 p‹0.00, z=5.59 p‹0.00). Tartışma: Bu çalışmada yarı-kırsal özellikler gösteren bir bölgenin üniversite öğrencileri arasında yeme bozukluğu en sık kızlarda bulunmuş, anoreksiya nervoza saptanmamış, tanı alan olguların kontrol grubuna göre benlik saygılarının daha düşük olduğu, daha sık cinsel ve emosyonel çocukluk çağı kötüye kullanımına maruz kaldıkları, aile işlevlerini bazı alanlarını (aile içi iletişim, birlik ve duygusal bağlam) daha problemli olarak algıladıkları belirlenmiştir. Sonuç olarak yeme bozukluklarının kültüre özgü olduğu düşüncesinin ülkemizde yeme bozukluğunun bölgelere göre ve farklı örneklem gruplarında yaygınlığının araştırılması ile yeniden gözden geçirilmeli, yeme bozukluğu olanlarda risk faktörleri olarak çocukluk çağı kötüye kullanımı ve aile işlevlerinin incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

Kuğu, Nesim - Akyüz, Gamze - Erşan, Etem Erdal - İzgiç, Ferda, Üniversite Öğrencilerinde Yeme Bozukluklarının Yaygınlığı ve Yeme Bozukluğu Olanlarda Benlik Saygısı, Aile İşlevleri, Çocukluk Çağı İstismarı ve İhmalinin Araştırılması, Psikiyatri Psikoloji Psikofarmakoloji Dergisi, Ankara, 3, 2002, 255-266, .