Çocukluk Çağı Cinsel İstismarı

MAKALE

Çocukluk Çağı Cinsel İstismarı

Yazar/Hazırlayan
Makale Türü
Dergi Bölümü
Dergi Adı
Sayı No
2
Yıl
Yer
Sayfa Aralığı
95-119
Tam Metin (PDF)
Kategori
Makale Özeti
Cinsel istismar, yetișkinlerin çocuk ya da ergeni cinsel arzu ve gereksinimlerini karșılamak için güç kullanarak, tehdit ya da kandırma yolu ile kullanması olarak tanımlanmaktadır. Cinsel istismar; temas içermeyen cinsel istismarlar, cinsel dokunma, interfemoral ilișki, cinsel penetrasyon ve cinsel sömürü șekillerinde olabilir. Çocuklukta cinsel istismara maruz kalma sıklığı %10-40 olarak bildirilmektedir. Kızlarda erkeklere oranla 4 kat daha fazla görülmektedir. İstismarcılar genelikle erkektir, %5-15 suçlu ise kadındır. Kadınların istismarı genellikle erkek çocuğadır. Tanıdık birisi ya da bir yabancı tarafından aile dıșı istismar, çocuk ve erișkin arası cinsel temas vakalarının %30-50’sidir. İstismarcılar için bazı kișilik özellikleri içe kapanık kișilik, pedofilik kișilik ve psikopatik kișiliktir. İstismarcıların birçoğu çocukluklarında ya cinsel istismara uğramışlardır ya da ev içerisinde şiddet olgusu vardır. Kanunen evlenmelerine izin verilmeyen iki kiși arasındaki cinsel ilişkiye ensest denir. Ensestin yaşandığı bir aile evrensel olarak düzensiz ve işlevlerini yerine getiremeyen bir aile şeklinde tanımlanır. En sık tanımlanan örüntü, babanın güçlü konumunu kuvvet kullanarak elde ettiği katı ve ataerkil bir aile yapısıdır. Cinsel istismarın klinik özellikleri ve çocuk üzerindeki etkileri; çocuğun istismarcı ile olan ilişkisine, istismarın şekline, süresine, şiddet kullanımına, fiziksel zararın varlığına, çocuğun yaşı ve gelişim basamağına ve travma öncesi psikolojik gelişimine bağlı şlarak değişmektedir. Cinsel istismar öyküsü anksiyete, depresyon, madde bağımlılığı, intihar davranışı, borderline kişilik bozukluğu ve posttravmatik stres bozukluğunu içeren psikiyatrik bozukluklarla sonuçlanabilmektedir. Kişiler arası ilişki kurma ve sosyal ilişkileri sürdürme becerisi, benlik saygısı cinsel istismardan olumsuz etkilenmektedir. Çocukluk çağı cinsel istismarı ile cinsel yönden riskli davranış gösterme arasındabirliktelik saptanmıştır. Çocuğun cinsel istismarında istismarla birlikte yaşanan travmatik cinsellik, ihanete uğramışlık hissi, güçsüzlük, damgalanma gibi dört travmatik dinamik yer alır. Travma kendisi psikolojik ve davranışsal sonuçlara neden olurken, erken travma ayrıca olumsuz biyolojik etkilere de yol açabilir. Özellikle nöronal plastisite döneminde olușan travmatik yaşantılar nöroendokrin stres cevap sistemlerini aşırı duyarlı hale getirmektedir. Preklinik ve klinik çalıșmalarda erken yaşam streslerinin kortikotropin salgılatıcı faktör sisteminde değişikliklere neden olduğu gösterilmiştir. Cinsel istismarın tedavisinde travmatik anılarla ilişkili duygusal süreçlerin çalışılması gerekmektedir. Bu süreç çocuklarda oyun terapisi içinde gerçekleşebilir. Üst düzey savunma düzeneklerinin geliştirilmesi,ego kapasitesinin arttırılması, sosyal aktivitelere, becerilerine uygun bireysel etkinliklere yönlendirilmesi amaçlanır. Damgalanma ile ilgili suçluluk duygusunun giderilmesi için çocuğun bir cinsel aktiviteye dahil edilmesinin kendi suçu olmadığı ve suçlunun davranışının hastalıklı bir davranış olduğu çocuğa anlatılmalıdır. Çocuğun cinsel istismarı konusunda sağlık çalışanları, aile ve okulun bilgi sahibi olması hem istismarın önlenmesi hem de erken tanınıp doğru yaklaşımlarda bulunulması açısından son derece önemlidir.

Aktepe, Evrim, Çocukluk Çağı Cinsel İstismarı, Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar Dergisi, Adana, 2, 2009, 95-119, pdf.