Üniversite Öğrencilerinde Mükemmeliyetçilik ve Öfke İlişkisi

TEZ

Üniversite Öğrencilerinde Mükemmeliyetçilik ve Öfke İlişkisi

Yazar/Hazırlayan
Üniversite
Enstitü/Fakülte
Anabilim Dalı
Tez Danışmanı
Tez Yılı
YÖK Tez No
278657
Sayfa Sayısı
186
Tez Türü
Yüksek Lisans
Tam Metin (PDF)
Kategori
Tez Özeti
Tıpkı diğer duygular gibi öfke de doğal bir insani duygudur. Ancak diğer duygulardan farklı olarak öfkeye sebep olan durumlar ve tepkiler farklılaşabilmektedir. Öfke, basit bir sinirlilik ve kızgınlık halinden, yoğun hiddet durumuna kadar değişen dereceli, gerçek veya varsayılan bir engellenme ve tehdit sonucu ortaya çıkan bir duygu olarak tanımlanırken (Spielberger vd., 1991), mükemmeliyetçilik ise yüksek standartlara sahip olmayan, yeterince mükemmel olmayan hiçbir şeyden mutlu olamama olarak tanımlanmaktadır (Strip ve Hirsch, 2000). Öfke duygusunun temelinde; kişisel mükemmeliyetçilik, kişinin kendisini ispatlama, çevre tarafından onaylanma isteği ve başkalarının gözündeki kişilik değerinin düşmemesi gerektiği gibi bir düşünce biçimine rastlanabilir. Bu düşüncelere bağlı olarak bireyin, ben en iyisini yapmalıyım gibi bir düşünceye sahip olması, onun engellenmesine yol açacağından öfke duygusunun yaşanmasına ortam hazırlanmaktadır (Hogg ve Deffenbacher, 1986). Bu nedenle mükemmeliyetçiliğin öfke duygusuna sebep olabileceği düşünülmüştür. Bu araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin mükemmeliyetçilikleri ile öfkeleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırma, genel tarama modeline dayalı bir çalışmadır. Araştırmanın çalışma evrenini, Selçuk Üniversitesi'ne bağlı Eğitim, Mesleki Eğitim, Diş Hekimliği, Fen ve Güzel Sanatlar Fakültesi'nin farklı bölümlerinden tesadüfî küme örnekleme yöntemi ile seçilmiş eğitimlerine devam etmekte olan 507 kız, 218 erkek toplam 725 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada öfke; Balkaya ve Şahin (2003) tarafından geliştirilen Çok Boyutlu Öfke Ölçeği ile ölçülmüştür. Mükemmeliyetçilik ise Hewitt ve Flett (1991) tarafından geliştirilen ve Oral (1999) tarafından Türkçeye uyarlanan Çok Boyutlu Mükemmeliyetçilik Ölçeği ile ölçülmüştür. Mükemmeliyetçilik ve öfke puan ortalamaları cinsiyet değişkenine göre grupların ortalamaları arasındaki farkın önem kontrolü t testi ile yapılmıştır. Mükemmeliyetçilik ve öfke puanları arasındaki ilişkinin analizi Pearson Momentler Çarpımı Korelâsyon Katsayısı tekniği ile yapılmıştır. Yaş, sınıf düzeyi, devam edilen bölüm, sosyo-ekonomik düzey, üniversite giriş puanı, genel not ortalaması, algılanan anne-baba tutumu değişkenlerinin mükemmeliyetçilik ve öfke puanlarına göre farklılaşıp farklılaşmadığı ise tek faktörlü varyans analizi (ANOVA) ile test edilmiştir, ileri analiz olarak Scheffe Testi kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular aşağıda özetlenmiştir: Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, üniversite öğrencilerinin genel mükemmeliyetçilik puanları, 7 düzey üzerinden değerlendirildiğinde 5. düzeyde bulunmuştur ve buna dayalı olarak üniversite öğrencilerinin mükemmeliyetçilik düzeylerinin ortanın üzerinde yüksek olduğu görülmektedir. Cinsiyet değişkenine göre; toplum tarafından dayatılan mükemmeliyetçilik alt boyutunda erkek öğrencilerin mükemmeliyetçilikleri kız öğrencilerden anlamlı düzeyde yüksek bulunurken, yaş değişkenine göre bakıldığında; diğerlerine yönelik mükemmeliyetçilik alt boyutunda 18- 20 yaş grubu öğrencilerin mükemmeliyetçiliğinin en yüksek düzeyde olduğu saptanmıştır. Sınıf düzeyi değişkenine göre ise; kendine yönelik mükemmeliyetçilik puanı en yüksek ikinci sınıflarınken, diğerlerine yönelik mükemmeliyetçilik ve toplum tarafından dayatılan mükemmeliyetçilik puanı en yüksek birinci sınıflarındır. Sosyo-ekonomik düzey değişkenine göre; mükemmeliyetçilik puanlarında anlamlı bir farka rastlanmış, kendine yönelik mükemmeliyetçilik ve diğerlerine yönelik mükemmeliyetçilik alt boyutlarında sosyo-ekonomik düzey yükseldikçe mükemmeliyetçilik puanları da yükselmiş, toplum tarafından dayatılan mükemmeliyetçilik alt boyutunda ise sosyo-ekonomik düzey yükseldikçe mükemmeliyetçilik puanları düşmüştür. Üniversite giriş puanı değişkenine göre; öğrencilerin tüm mükemmeliyetçilik alt boyutlarında anlamlı bir farka rastlanmıştır. Toplum tarafından dayatılan mükemmeliyetçilik alt boyutunda üniversite giriş puanı yükseldikçe öğrencilerin mükemmeliyetçiliklerinde bir düşüş gözlenmiştir. Genel not ortalaması değişkenine göre, diğerlerine yönelik mükemmeliyetçilik alt boyutu hariç diğer alt boyutlarda anlamlı bir farka rastlanırken, sosyal boyutlu mükemmeliyetçilik alt boyutunda genel not ortalaması yükseldikçe mükemmeliyetçilik puanlarında düşüş görülmüştür. Devam edilen bölüm değişkenine göre, üniversite öğrencilerinin mükemmeliyetçilik puanlarında anlamlı bir farka rastlanmıştır ve kendine yönelik mükemmeliyetçilik ve toplum tarafından dayatılan mükemmeliyetçilik alt boyutunda en yüksek mükemmeliyetçiliğe resim öğretmenliği bölümü sahiptir. Algılanan anne-baba tutumu değişkeninde yalnızca toplum tarafından dayatılan mükemmeliyetçilik alt boyutunda anlamlı bir farka rastlanmıştır ve mükemmeliyetçi anne-baba algısına sahip öğrencilerin mükemmeliyetçilikleri en yüksek düzeyde bulunmuştur. Üniversite öğrencilerinin öfke düzeyleri ise, 5 düzey üzerinden değerlendirildiğinde 3. düzeyde bulunmuştur ve buna dayalı olarak üniversite öğrencilerinin öfkelerinin orta düzeyde olduğu görülmektedir. Cinsiyet değişkenine göre öfke puanları arasında anlamlı bir farka rastlanırken, ciddiye alınmama alt boyutunda kızların öfkeleri erkeklerden daha yüksek, umursamaz tepkiler alt boyutunda erkeklerin öfkeleri kızlardan daha yüksek bulunmuştur. Yaş değişkenine göre üniversite öğrencilerinin öfke puanları arasında anlamlı bir farka rastlanırken, öfke belirtileri, ciddiye alınmama, intikam tepkileri, içe dönük tepkiler alt boyutlarında en yüksek öfke düzeyine 18 20 yaş grubu üniversite öğrencilerinin sahip olduğu ve yaşları yükseldikçe öğrencilerin öfke puanlarının düştüğü görülmektedir. Sınıf değişkeni açısından üniversite öğrencilerinin öfke puanlarında bir farklılaşma görülürken, bu farklılık pasif-agresif tepkiler alt boyutu hariç bütün alt boyutlarda gözlenmektedir. Öfke toplam puanlarına bakıldığında öğrencilerin sınıf seviyesi yükseldikçe öfke puanlarında bir düşüş görülmüştür. Sosyo-ekonomik düzey değişkenine göre üniversite öğrencilerinin öfke puanlarında bir farklılaşmaya rastlanmazken, üniversite giriş puanı değişkenine göre haksızlığa uğrama ve umursamaz tepkiler alt boyutlarında bir farka rastlanmıştır ve umursamaz tepkiler alt boyutunda üniversite giriş puanları yükseldikçe üniversite öğrencilerinin öfke puanları düşmüştür. Genel not ortalaması değişkenine göre ise, eleştirilme, haksızlığa uğrama, intikam tepkileri, umursamaz tepkiler alt boyutlarında anlamlı bir farka rastlanmıştır ve genel not ortalamaları yükseldikçe öğrencilerin öfke puanları düşmektedir. Devam edilen bölüm değişkeninde öfke belirtileri, eleştirilme, intikam tepkileri, umursamaz tepkiler alt boyutlarında anlamlı bir farka rastlanmıştır. Öfke toplam puanları en yüksek olan iç mimarlık iken, en düşük okul öncesi öğretmenliği bölümü öğrencileridir, anne-baba tutumu değişkeninde ise öfke belirtileri, haksızlığa uğrama, intikam tepkileri alt boyutlarında anlamlı bir farka rastlanmıştır. Öfke toplam puanları açısından bakıldığında mükemmeliyetçi anne-baba tutumuna sahip öğrencilerin öfke puanlarının en yüksek olduğu bulunmuştur. Üniversite öğrencilerinin mükemmeliyetçilik puanları ile öfke puanları arasında pozitif yönde ve anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir.

Büyükbayraktar, Çağla, Üniversite Öğrencilerinde Mükemmeliyetçilik ve Öfke İlişkisi, Selçuk Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2011, Yüksek Lisans, pdf.