1970'li yıllarda dünyada petrol şoklarının yaşanması nedeniyle stagflasyon olgusu meydana gelmişti. Bu durumda üretim kısılmakta, tüketim azalmakta, enflasyonun yanında işsizlik de artmaktadır. Bu dönemde işsizlik, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra en üst seviyeye ulaşmıştı. Önceleri sadece az gelişmiş ülkelerde yoğun olan işsizlik sorunu, 1980'lerde yaşanan küreselleşme olgusunun etkisiyle bütün dünya ülkelerinde etkisini göstermiş oldu. İşsizlik, günümüzde gençler arasında da yaygınlaşan ve çözüm üretilmesi gereken önemli bir sorundur. Genç işsizliği yalnızca Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin değil, gelişmiş AB üyesi ülkelerin veya pek çok gelişmiş dünya ülkesinin de en önemli sorunlarından biri haline gelmiştir. Yapılan araştırmalarda genç işsizlik oranları dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de genel işsizlik oranlarından oldukça fazladır. Genel işsizlik, küresel bir sorun olarak görüldüğü gibi, genç işsizliği de küresel bir sorun olarak ele alınmalıdır. Genç işsizliğine etki eden birçok faktör bulunmaktadır. Bunlardan bazıları ekonomik istikrar, büyüme, vasıf uyuşmazlığı, ilk iş arayanların iş bulma süresinin uzunluğu ve eğitim düzeyidir. Çalışmada istihdam, işsizlik tanımları ve teorileri ile ilgili açıklamalara yer verilmiştir. Türkiye'de istihdamın çeşitli alanlarda dağılımından bahsedilmektedir ve, işsizliğin gelişim süreci ele alınmaktadır. Ayrıca genç işsizliğinin tanımı, nedenleri ve sonucu açıklanmaktadır. Son olarak da dünyada ve Türkiye'de yapılan çalışmalar incelendikten sonra, Türkiye'de genç işsizliği oranı ile büyüme, eğitim ve enflasyon oranı arasındaki ilişki ekonometrik analizler aracılığıyla incelenmiştir.