İş arayan gençlerin büyük bir kısmı değişik sürelerde okullara devam etmişler, bir kısmının üniversite diploması da olmasına rağmen kendi istek ve yeteneklerine uygun işler bulamamışlardır. Böylece açık işsizliğin bu türü gittikçe artma göstermiş, işsiz gençlerin sayısı her gün büyümüştür. Bu durumda cevaplanması gereken sorular; eğitim sistemleri , ekonomik ve sosyal gerçeklere daha yakın olarak nasıl uydurulabilir ve özellikle büyük ölçüde istihdam olanaklarının yaratılması için ne tür eğitim gerekir şeklindedir. İşsizliğin önemi ve türleri her ülkenin ekonomisinin durumuna, nüfus artış oranına, eğitim sistemine ve sosyal politik yapıya göre değişir. Buna göre her ülke plancıları kendi tipik durumlarını incelemek ve ilkelerini ortaya koymak durumundadırlar.