Ergenlerdeki İntihar Davranışının Dürtüsellik, Öfke İfadesi ve Aile İşlevselliği Açısından Değerlendirilmesi

TEZ

Ergenlerdeki İntihar Davranışının Dürtüsellik, Öfke İfadesi ve Aile İşlevselliği Açısından Değerlendirilmesi

Yazar/Hazırlayan
Üniversite
Enstitü/Fakülte
Anabilim Dalı
Tez Danışmanı
Tez Yılı
YÖK Tez No
336662
Sayfa Sayısı
122
Tez Türü
Tıpta Uzmanlık
Tam Metin (PDF)
Kategori
Tez Özeti
AMAÇ: İntihar davranışını önlemede yüksek riskli grubu tespit etmek en önemli stratejilerden biridir. Çalışmamızda ergenlerdeki intihar davranışında sosyodemografik özellikler, depresyon, anksiyete, öfke düzeyi, öfke ifadesi, dürtüsellik ve aile özelliklerinin rolünü tespit etmek ve koruyucu yaklaşımlar geliştirmeye yönelik bilgilere ulaşmak amaçlanmıştır. YÖNTEM: Çalışmamız, Haziran-Kasım 2012 tarihleri arasında Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne son bir hafta içinde intihar girişiminde bulunmuş ve devam eden intihar düşünceleri nedeniyle yatışı yapılan; daha önce intihar girişiminde bulunmamış, ayaktan tedaviye başvuran ve sağlıklı gönüllülerden oluşan 16-21 yaş arası 105 ergen ile yapılmıştır. Çalışmaya katılanlar sosyodemografik ve klinik veri formu, Beck Depresyon Ölçeği, Beck Anksiyete Ölçeği, Aile Değerlendirme Ölçeği, Barratt Dürtüsellik Ölçeği-11, Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzı Ölçeği, İntihar Davranışı Ölçeği, İntihar Niyeti Ölçeği ile değerlendirilmiştir. BULGULAR: İntihar girişiminde bulunan ergenler ve babalarının eğitim düzeylerinin daha düşük olduğu, okuldan ayrılmanın intihar riskini artırdığı saptanmıştır. İntihar girişiminde bulunan ergenlerin %60'ının yüksek doz ilaç alma yöntemini kullandığı, %80'inin girişimden sonra pişman olduğu anlaşılmıştır. Depresyon ve anksiyete düzeyleri girişimde bulunan ve ayaktan tedavi grubunda sağlıklılara göre daha yüksek bulunmuştur. İntihar girişiminde bulunan grupta dürtüsellik toplam ve alt ölçek puanları, sürekli öfke ve öfke içte puanları sağlıklı gruba göre daha yüksek bulunmuştur. Hem intihar girişiminde bulunanlarda hem de girişimde bulunmayıp ayaktan tedaviye başvuranlarda aile işlevselliği sağlıklı gruba göre yetersiz bulunmuştur. İntihar girişiminde bulunan grupla birlikte daha önce girişimde bulunmamış ayaktan tedavi grubunun da sağlıklılara göre intiharı daha çok düşündükleri ve daha sık intihar planı yaptıkları tespit edilmiştir. SONUÇ: Çalışmamızda depresyon, anksiyete, dürtüsellik, öfkeyi bastırma, sağlıksız aile ortamı, okulu bırakma intihar için risk faktörleri olarak belirlenmiştir. Ayaktan tedaviye başvuran henüz intihar girişiminde bulunmamış ergenler de bu faktörler açısından girişimde bulunanlarla benzer özellikler taşımaktadır. Ergenlerin intihar riski açısından değerlendirilmesinin ve intihar düşüncelerinin sorgulanmasının yararlı olacağı düşünülmüştür.

Gözden, Şermin, Ergenlerdeki İntihar Davranışının Dürtüsellik, Öfke İfadesi ve Aile İşlevselliği Açısından Değerlendirilmesi, Sağlık Bakanlığı, İstanbul Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2013, Tıpta Uzmanlık, pdf.