Bu tez, siyaset antropolojisi kuramı ve yöntemlerini kullanarak Türkiye Cumhuriyetinde Kürt Meselesi olarak tanımlanan konunun bazı ana meselelerini anlamlandırma ile ilgilidir. Bu tez, beş üniversite öğrencisinin siyasi kimliklerini ölçmeye ve Türkiye Cumhuriyetindeki Kürtlerin siyasi hoşnutsuzluklarını nelerin oluşturduğu ve ürettiği hakkında bu öğrencilerin bakış açılarını anlamaya çalışmaktadır. Bu tezde ele alınan araştırma soruları şunlardır: Türkiyenin Kürt Meselesi Ankaradaki bir üniversitenin Kürt lisansüstü öğrencileri tarafından nasıl algılanmakta ve tanımlanmaktadır? Kişisel tecrübeler araştırmaya katılan öğrencilerin siyasi kimliklerini nasıl şekillendirmektedir Onların siyasi kimliklerini ve Kürt meselesi hakkındaki algılarını şekillendiren ilgili makro-düzey etkenler nelerdir? Çalışılan örneklem grubu için Kürt kimliği Türkiyede oldukça siyasi ve toplum tarafından etiketlenmiş bir kimlik olarak görülmektedir. Görüşmecilere göre, Kürt kimliği (hem grup hem kişisel Kürt kimliği) ve siyasi önermeleri, meşruiyeti büyük ölçüde Mustafa Kemal Atatürkün mirasına sıkıca bağlı olan bir devlet donanımı yoluyla uygulanmış, daima değişen resmi Türk milliyetçi doktrini ile süregelen bir etkileşim içinde gelişmiştir. Kürt meselesinin kendisi geniş bir sorun yelpazesini temsil eder. Görüşülen üniversite öğrencilerine göre bu sorunlar, Avrupa Birliğine giriş sürecinin bir parçası ve gelişen eğitimin ve sürekli aydınlanan nüfusun bir ürünü olan ülkedeki siyasi liberalleşme ve demokratikleşme çabaları ile paralel olarak işaret edilmeye başlamaktadır. Buna rağmen görüşmeciler, Türkiye'deki Kürtler için olumlu bir siyasi değişime inanmada kuşkuludurlar çünkü Kürt Meselesinin çoğu tartışması yasadığı PKK üzerinde ve ülkenin Güney Doğusunda süregelen çatışma üzerinde yoğunlaşmaya devam etmektedir. Kürt hoşnutsuzlukları, devletin resmi çizgisinden farklı olan, devlet ve toplum düzleminde büyük ölçüde tabu olarak kalan tarihi bir anlatımın tanınmasının sunumu ve bu tanınma için bir çağrı olarak görülebilir