Sokakta çalışan çocuklar, zamanlarının büyük bir kısmını sosyal hayatın hareketli ve karmaşık olarak sürdüğü ortamlarda geçirmektedirler. Her türlü insan modelini ve birçok hayat şeklini içinde barındıran sokaklar, bu çocukların çalışma alanı olarak karşılarına çıkmaktadır. Böyle bir ortamda, çocukların suça karışma oranları artmaktadır. Sokakta vasıfsız işlerde çalışan bu çocukların sayısının artması, çocukların yaşam risklerini arttırdığı gibi, sosyal hayatın huzurunu da tehdit etmektedir.Suç olgusuyla sürekli iç içe olan bu çocuklar için, kurum ve kuruluşların koordineli bir şekilde önleyici tedbir uygulamalarını gündemlerinden düşürmemeleri, suçluluğun önlenmesinde başrolde yer almaktadır. Özverili çalışmalar neticesinde alınacak olan mesafe, toplumsal barış ve huzur için büyük önem arz etmektedir.Sağlıklı birer birey olarak toplum hayatında yer alabilmeleri, ilk olarak aile içinde alınması gereken ahlaki temellere, daha sonrasında okullarda alınan öğrenimlerine bağlıdır. Bu süreçte yaşanılan kesintiler, olumsuz etkiler, ihmal edilmelerinin de etkisiyle, olumsuz sosyalleşmelere kapı aralamaktadır. Yaşlarının gereği olan imkanlardan mahrum kalmaları, toplum hayatında uyum problemlerini beraberinde getirmektedir.Sokakların tehlikeli ortamlarında korunmasız bir halde bulunan, çalışan çocukların, sorunlarının tespiti ve çözümü için Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu, çocuk polisi, çocuk mahkemeleri ve yerel yönetimlerin çalışmalarda bulunduğunu görmekteyiz.Araştırmamızda, bu kurumlar içerisinde yer alan ve Ankara Büyükşehir Belediyesine ait bir kuruluş olan Sokakta Çalışan Çocuklar Merkezinin yapmış olduğu faaliyetler ve bu faaliyetlerin çocuk suçluluğunun önlenmesindeki etkinliği ele alınmıştır.