Kentleşmenin yoğun olduğu alanlarda görülen sorunların başında artan suç oranları gelmektedir. Artan suç oranlarıyla mücadelede kentlerde karar alıcılar, suçluluğun değişen yapısı karşısında proaktif mücadele yöntemleri almak zorunda kalmışlardır. Ancak tüm alınan tedbirlere karşın; çocuklar suçlardan en çok etkilenen kesimlerin başında gelmektedirler. Eskiden olduğu gibi salt gecekonduda yaşayan, alt sosyo-ekonomik sınıfa mensup ailelerin çocukları suça karışmamakta; zengin, belli bir sosyo ekonomik düzeye sahip ailelerin çocukları da suça karışabilmektedir. Eskiden medyada sıklıkla rastlanılan tinerci çocuk vahşeti ya da baklava çalıp yıllarca ceza alan çocuk imajı yerini, annesini öldüren çocuklara, testereyle kız arkadaşını öldürenlere, politik nedenlerle adam öldürmeye, okul katliamlarına kadar uzanan geniş bir yelpazeye bırakmıştır. Suçlar nitelik ve nicelik değiştirmiş ve çocuklar işlenen suçların mağduru olabildikleri kadar; faili de olabilir hale gelmişler ve birbirlerine karşı da değişik türden suçları işler duruma gelmişlerdir.