Kentleşme sürecinin bilimsel temellere oturmadan uygulanması, beraberinde çarpık kentleşmeyi getirecektir. Bunun yaratacağı sonuçlardan birisi, belki de en önemlisi suç oranlarında yaşanacak yükselmedir. Kent kırsallarına gerekli hizmetlerin götürülememesi, kontrolsüz veya kontrolün çok az olduğu kırsal bölgelerin ortaya çıkması, kırsal bölgelerin gerek eğitim, gerekse sosyal ihtiyaçlarının karşılanabilmesinde yaşanan yetersizlikler, zaten ekonomik anlamda ciddi sıkıntı çeken kırsal bölge insanlarını suça yöneltebilmektedir. Çarpık kentleşmenin en büyük sıkıntısını, bölgede doğan ve büyüyen çocuklar ve gençler çekmektedir. Yetişme çağında olumlu veya olumsuz etkilenmelere çok açık olan bu kesim, sosyal çevrenin etkisi ile suça daha fazla yatkın şekilde büyümek zorunda kalmaktadırlar. Geleceğin en büyük güvencesi olan çocuklar ve gençler açısından kentlerin, suçun oluşmasına etki eden faktörlerinin araştırılması, konunun önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, kentleşme ve suç arasındaki ilişkiyi ortaya koymak, özellikle çocuk suçlu/hükümlüler üzerinde kentleşmeden kaynaklı suça yönelme ilişkisini belirlemeye çalışmaktır. Bu amaç doğrultusunda cezaevi personeli ve çocuk suçlu/hükümlülerle çalışma yapılmış, var olan durum ortaya konulmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak çocuk suçlu/hükümlülerin büyük çoğunluğunun birden fazla kez cezaevine girip çıktığı, yine büyük bir çoğunluğunda madde bağımlılığı olduğu, eğitim seviyelerinin çok düşük olduğu, yetişme evrelerinde ekonomik ve sosyal anlamda gelişmemiş çevrelerde büyüdükleri tespit edilmiştir. "Gelecek" hayali olmayan, suçu alışkanlık haline getirmiş olan çocuk suçlu/hükümlülerin varlığı, bu konuda ciddi adımların atılması gerekliliğini göstermiştir.