Çocuk Hakları Ve Sosyal Hizmetin Güçlendirme Yaklaşımı Açısından Suça Yönelen Çocuk-Polis İlişkisi

TEZ

Çocuk Hakları Ve Sosyal Hizmetin Güçlendirme Yaklaşımı Açısından Suça Yönelen Çocuk-Polis İlişkisi

Yazar/Hazırlayan
Üniversite
Enstitü/Fakülte
Anabilim Dalı
Tez Danışmanı
Tez Yılı
YÖK Tez No
144314
Sayfa Sayısı
265
Tez Türü
Doktora
Tam Metin (PDF)
Kategori
Tez Özeti
Araştırmanın amacı, çocuk haklan ve güçlendirme yaklaşımı bağlamında çocuk adalet sistemi içinde yer alan, suça yönelen çocuğun ve polisin gözü ile çocuk-polis ilişkisini incelemektir. Araştırmanın çocuk boyutu için tutukevinde bulunan çocuklarla niteliksel araştırma gerçekleştirilmiş, polis boyutu için ise karakol ve çocuk şubesinde çalışan polislerle niceliksel araştırma yapılmıştır. Ayrıca bir karakolda ve çocuk şubesinde çocuğun gözaltı sürecini daha yakından incelemek ve anlamak amacıyla üç çocuk üzerinde gözlemler yapılmıştır. Böylece çalışmada, toplam 55 yargılanan çocuk ve 193 polisten veri toplanmıştır. Araştırmanın yargılanan çocuk boyutu ile ilgili elde edilen en önemli sonuçları şunlardır: Çocuklar; suç davranışı göstermeden önce aile, eğitim, akran grupları ve yaşadıkları çevreyle ilişkili olarak olumsuz yaşantı deneyimlerine sahiptir. Suç davranışı gösterene kadar neredeyse hiçbir toplumsal hizmet alamayan çocuklara suç davranışı göstermesiyle birlikte polisin cezalandırıcı yaklaşımıyla başlayan bir süreç yaşanmaktadır. Polisle karşılaştıkları andan itibaren cezalandırılan yani "ezilen" çocuklar, tutukevinde yargılandıkları süre içinde özellikle uzun süre tutukevinde hırsızlık, gasp ve adam öldürme gibi suç türleri nedeniyle yargılanan çocuklar, cezalandıran yani "ezen" rolünü üstlenmektedirler. Elde edilen bu sonuçlar, Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin öngördüğü biçimde suça yönelen çocukların "toplumla bütünleşmelerini hedefleyen biçimde" bir yaklaşımla karşılaşmadıklarını göstermektedir. Polis boyutu ile ilgili elde edilen sonuçlar şunlardır: Polisler, çocuk hakları konusunda, çocuğun sosyal haklarını ön plana çıkarırken, çocuğun katılım hakkından neredeyse hiç söz etmemektedirler. Polislere göre çocukların suça yönelme nedenlerinin başında; çocukların aileleri, akran grupları ve çocukların içinde yaşadıkları çevre yer almaktadır. Görüşülen polisler, çocukların gözaltı süreciyle ilgili olarak şunları söylemektedirler: Polislerin çoğunluğu, çocukların ailelerine haber verdiklerini buna karşılık, çocuğun saldırganlığına ve kaçma tehlikesine karşı kelepçe taktıklarını belirtmektedir. Ayrıca polisler, gözaltına aldıkları çocukların su ve tuvalet gibi ihtiyaçlarını karşıladıklarını, polislerin tamamına yakını çocukları adli tıp kurumuna götürdüklerini ve kayıtlarının olup olmadığını sorduklarını, çocukları suç mahalline götürdüklerini ve avukat çağırdıklarını da ifade etmektedirler. Araştırma kapsamındaki polisler, çocuğun saldırgan olması halinde nezarethaneyi kullandıklarını belirtmektedirler. Ayrıca polisler tarafından, çocukların gözaltı işlemlerinin çocuk şubesi yerine; karakol, karakolun bağlı bulunduğu ilçe emniyet müdürlüğüne bağlı çalışan sivil ekipler ve o ilin emniyet müdürlüğü asayiş şubesinin ilgili birimleriyle birlikte yaptıkları saptanmıştır. Bu nokta suça yönelen çocuğun haklarının en çok ihlal edildiği kritik bir noktadır. Polislerle yapılan görüşmelerden elde edilen bir diğer önemli sonuç ise; çocuğu olan, çocuk şubesinde çalışmak isteyen ve insan hakları konusunda aldıkları eğitiminin kendi çalışmalarında katkısının olduğunu düşünen polislerin diğerlerine göre çocuğa yaklaşımları daha olumlu bulunmuştur.

Öntaş, Özlem Cankurtaran, Çocuk Hakları Ve Sosyal Hizmetin Güçlendirme Yaklaşımı Açısından Suça Yönelen Çocuk-Polis İlişkisi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2004, Doktora, pdf.