Çocuk, fizik ve ruh yapısı gereği yetişkinlerden farklı davranılması gereken kişi olduğuna göre, yalnızca çocuğa uygulanabilir yasa ve usullerin gerekliliği söz konusu olmaktadır. Bu ihtiyaçtan hareketle, uluslararası hukukta çocuk hakları ve ceza sorumluluğuna ilişkin sözleşmeler ve kurallar yer edinmeye başlamıştır.Çocuklara özgü yasa ve usullerin gerekliliği ceza hukukunda bir alt bölüm olarak Çocuk Ceza Hukukunu ortaya çıkarmıştır. Uluslararası gelişmeleri göz önünde bulunduran kanun koyucu, korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocukların korunmasına, haklarının ve esenliklerinin güvence altına alınmasına ilişkin usûl ve esasları düzenlemek amacıyla mevzuatımızda bir takım yeni düzenlemeler getirmiştir. Çocuk Ceza Hukukunda uygulanan ceza ve tedbirler çocuğa acı ve cezavermenin aksine ıslah edici, koruyucu ve terbiye edici amaçlara hizmet etmelidir. Ceza hukukunda yaş küçüklüğü dönemleri 0-12, 13-15 ve 16-18 olmak üzere üç dönemden oluşmaktadır. Çocuğun içinde bulunduğu yaş dönemine göre cezasorumluluğu farklı olmaktadır. Birinci dönemde bulunan çocukların ceza sorumluluğu yoktur. İkinci dönemdeki çocukların ceza sorumluluğu kusur yeteneğinin olup olmamasına göre belirlenmektedir. Üçüncü dönem içerisinde bulunan çocukların ceza sorumluluğu bulunmakla beraber indirimli ceza uygulanır .Ceza hukukunda sağır ve dilsizlik de yaş küçüklüğü gibi ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan bir durum olduğundan, sağır ve dilsizlerin ceza sorumluluğuyaş küçüklüğü gibi yine yaş esas alınıp dönemlere ayrılarak belirlenmiştir. Çocuğun içinde bulunduğu yaş ceza sorumluluğunu belirlediğinden, çocuğun içinde bulunduğu yaşın tespiti önem arz eder. Yaş küçüklüğünün ceza sorumluluğuna etkisidışında hapis cezalarının ertelenmesi, erteleme benzeri kurumlar, belli haklardan yoksun bırakılma, tekerrür, zaman aşımı süreleri, çocukların soruşturma vekovuşturma usulleri, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı ve infaz edileceği kurumlar bakımından yetişkinlere nazaran farklılık gösteren durumlar kanunlarımızda yerinialmıştır.