Akıl Hastalığı Olmayan, Suça Sürüklenmiş Ve Sürüklenmemiş Oniki – Ondört Yaş Grubu Çocukların "Suçun Hukuki Anlam Ve Sonuçlarını Algılayabilme Ve Davranışlarını Yönlendirme Yeteneklerinin Gelişip Gelişmediği" Yönünden Karşılaştırılması: Olgu – Kontrol Çalışması

TEZ

Akıl Hastalığı Olmayan, Suça Sürüklenmiş Ve Sürüklenmemiş Oniki – Ondört Yaş Grubu Çocukların "Suçun Hukuki Anlam Ve Sonuçlarını Algılayabilme Ve Davranışlarını Yönlendirme Yeteneklerinin Gelişip Gelişmediği" Yönünden Karşılaştırılması: Olgu – Kontrol Çalışması

Yazar/Hazırlayan
Üniversite
Enstitü/Fakülte
Anabilim Dalı
Tez Danışmanı
Tez Yılı
YÖK Tez No
414911
Sayfa Sayısı
133
Tez Türü
Tıpta Uzmanlık
Tam Metin (PDF)
Kategori
Tez Özeti
Amaç: Bu çalışmayla akıl hastalığı bulunmayan, 12 – 14 yaş arası, suça sürüklenen çocuklar ile sürüklenmeyen çocuklar arasında; sosyodemografik özellikleri ve bir suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılamaları ile davranışlarını yönlendirme yetenekleri bakımından farklılıklar olup olmadığı belirlenerek, ceza sorumluluğu başlangıç yaşı ile bu yaş gurubunun hekimlerce yapılan ceza sorumluluğu değerlendirmelerini tartışmaya açmak amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya; Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Polikliniğine ceza sorumluluğu değerlendirilmesi için gönderilen 12 yaşını doldurmuş ancak 15 yaşını doldurmamış, akıl hastalığı bulunmayan 50 suça sürüklenen çocuk alınmıştır. Ayrıca çalışma grubu ile yaş ve cinsiyet açısından eşleştirilmiş 50 suça sürüklenmemiş çocuk ile kontrol grubu oluşturulmuştur. Katılımcılara "Sosyodemografik Veri Formu", dört senaryo üzerinden sorulan sorularla suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilip algılayamadıklarını ölçmek üzere bir anket (Suçun Hukuki Anlam ve Sonuçlarını Algılayabilme Anketi), davranışlarını yönlendirme yeteneklerini belirlemek üzere dürtüselliklerini ortaya koyan "Barratt Dürtüsellik Ölçeği (BIS-11)" uygulandı. İstatistikler, Windows uyumlu bilgisayarda "SPSS for Windows 21.0 istatistik paket programı" kullanılarak yapıldı. Elde edilen veriler ise Student's t, Mann Whitney U, Wilcoxon Rank, Paired t ve Fisher's Exact testleri kullanılarak karşılaştırıldı. Bulgular: Her iki gruptaki çocukların suçun türüne, gerçekleşme şekline ve suça sürüklenen çocuğun telkine uğrayıp uğramadığına göre yanıtlarında değişiklikler olduğu görülmekle birlikte elde edilen verilere göre; - Hırsızlık suçu ile ilgili olarak, çalışma grubundaki çocukların % 60 ile % 84'ünün, kontrol grubundaki çocukların % 80 ile % 90'ının "fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığı", - Yaralama suçu ile ilgili olarak, çalışma grubundaki çocukların % 76 ile % 86'sının, kontrol grubundaki çocukların % 94 ile % 96'sının "fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığı", - Yağma suçu ile ilgili olarak, çalışma grubundaki çocukların % 66 ile % 86'sının, kontrol grubundaki çocukların % 82 ile % 92'sinin "fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığı", - Cinsel istismar suçu ile ilgili olarak, çalışma grubundaki çocukların % 42 ile % 50'sinin kontrol grubundaki çocukların % 32 ile % 64'ünün "fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığı", - Cinsel istismara yardım suçu ile ilgili olarak, çalışma grubundaki çocukların % 66 ile % 68'inin kontrol grubundaki çocukların % 50 ile % 74'ünün "fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığı" saptandı. Barratt Dürtüsellik Ölçeği; toplam dürtüsellik, dikkatsel dürtüsellik, motor dürtüsellik, plansızlık dürtüselliği puanları açısından iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı. Ayrıca her iki gruptaki çocukların BIS-11 toplam ve alt ölçek puanlarının yaş gruplarına göre karşılaştırılmasına göre; 12, 13 ve 14 yaş için gruplar arasında toplam dürtüsellik, dikkatsel dürtüsellik, motor dürtüsellik, plansızlık dürtüselliği puanları açısından da istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı. Tartışma: Bulgularımız literatürde belirtilen ergenlik döneminde beyinde meydana gelen nöroanatomik ve nörokimyasal değişimler nedeniyle hukuki muhakeme, karar verme, dürtü kontrolü gibi yeteneklerde eksiklik gösterdiği bilgisi ile uyumludur. 12 – 14 yaş grubu ergenlerin suça sürüklenmiş olsalar da olmasalar da kanunun suç olarak belirlediği eylemlerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamadıkları ve aynı zamanda bu eylemlerden kaçınma konusunda davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin de henüz gelişmediğini ortaya koymuştur. Ancak hem söz konusu literatür bilgisinin hem de çalışmamızda saptanan bulguların aksine ülkemizde hekimlerin pratikte suça sürüklenen çocuklara oldukça yüksek oranlarda eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algıladıkları ve davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin geliştiği yönünde rapor verdiği görülmektedir. Sonuç: 12 – 14 yaş grubu ergenlerin kanunun suç olarak belirlediği eylemlerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamadıkları ve aynı zamanda bu eylemlerden kaçınma konusunda davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin de henüz gelişmediği ancak çocukların suça sürüklenmelerine çevresel ve sosyokültürel etkenlerin neden olduğu belirlenmiştir. Çocuklarda ceza sorumluluğu değerlendirme işleminin en az 14 yaşının bitirilmesinden itibaren başlatılmasına ilişkin yasal düzenleme yapılması gerekmektedir. Ancak beyindeki nöroanatomik gelişim özellikleri ve nörokimyasal değişimler göz önüne alındığında 15 - 17 yaş grubundaki çocuklarla ilgili de benzer çalışmalar yapılarak ceza sorumluluğu yaşının hangi düzeyden başlatılması gerektiği tartışılmalıdır.

Yıldız, Abdülkadir, Akıl Hastalığı Olmayan, Suça Sürüklenmiş Ve Sürüklenmemiş Oniki – Ondört Yaş Grubu Çocukların "Suçun Hukuki Anlam Ve Sonuçlarını Algılayabilme Ve Davranışlarını Yönlendirme Yeteneklerinin Gelişip Gelişmediği" Yönünden Karşılaştırılması: Olgu – Kontrol Çalışması, Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2015, Tıpta Uzmanlık, pdf.