Öksüz ve Yetimlerin Toplumsal Bütünleşme Problemi: Diyarbakır Yetiştirme Yurdu Uygulaması

MAKALE

Öksüz ve Yetimlerin Toplumsal Bütünleşme Problemi: Diyarbakır Yetiştirme Yurdu Uygulaması

Yazar/Hazırlayan
Makale Türü
Dergi Bölümü
Dergi Adı
Sayı No
21
Yıl
Sayfa Aralığı
163–194
Tam Metin (PDF)
Kategori
Makale Özeti
Çocukların bedensel, zihinsel ve ruhsal açıdan sağlıklı bir gelişim gösterebilmeleri için; anne, baba ve kardeşlerden oluşan aile içinde yetişmelerinin gerekli olduğu biçimindeki olgu, farklı dallardaki bilim adamları tarafından ortaya konulmaktadır. Aile yuvasının yakınlığı, sevisi ve anne-babanın şefkat ve sıcak ilgisinden yoksun kalan çocukların, şahsiyet gelişimi bozukluklarına maruz kalmaları, topluma uyum sağlayamamaları ve gelişme açısından birtakım eksiklikleri üzerlerinde barındırmaları kaçınılmazdır.Çocuklar; anne-babadan birisinin veya her ikisinin ölmesi, savaş, doğal afet, anne-babanın ayrılması vb. nedenlerle aile ortamından yoksun kalabilirler. Bahsedilen durumlara maruz kalan çocuklar; sevgi, ilgi, yaşama ortamı, eğitim vs. açısından yetersizlik içinde kalabilmektedirler. Bu eksiklikleri üzerinde barındıran çocukların ileriki yaşamında; birtakım sapma davranışlarda (ferdi/adi suç, yaygın suç/terör, hırsızlık, uyuşturucu madde kullanımı vs.) bulunması ve ömrü boyunca başka insanlara “yük olması” kaçınılmazdır.Anne, baba ya da hem anne ve babanın ölmesi sonucu, korunmaya muhtaç olan çocukların topluma kazandırılması yönünde farklı teknikler kullanılmaktadır. Bunlar; kurum bakımı, grup evleri, koruyucu evleri, evlat edinme ve çocuklara kendi aileleri / yakın akrabaları yanında hizmet sağlanması biçiminde sıralanabilir.Dünyada birçok ülkede olduğu gibi, ülkemizde de kurum bakımı uygulaması yaygındır. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu‟nun denetimi altında olan çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtları, öksüz ve yetim kalan çocukların büyük bir kısmına hizmet vermeyi amaçlamıştır. Ancak, en mükemmel yetiştirme yurdu ve çocuk yuvasının bile, ailedeki “hava”yı veremediği bir gerçektir. Nitschke; annenin şefkat ve bakımını veya onun yerini tutacak duygusal bağı bulamayan çocuğun, dünyaya bir “giriş kapısı” bulamayacağını belirtir.Öksüz ve yetimlerin sosyal bütünleşmelerinin konu edinildiği bu çalışmada, Diyarbakır Yetiştirme Yurdu‟nda kalan; annesi, babası ve hem annesi hem babası ölmüş çocuklar ele alınacaktır. Bahsedilen çocukların, şu an devam edegelen ve ileride görülmesi muhtemel olan toplumsal bütünleşme problemleri incelenecektir. Çocuklar şu anda, az-çok adapte oldukları bir sosyal çevre (yurt arkadaşı, öğretmen vs.) içinde bulunuyor olsalar da, bu kurumdan ayrıldıktan sonra, onları “yabancı” bir çevrenin / toplumun beklediği bir gerçektir. Bahsedilen bu doğal çevre içinde yaşanmadığından dolayı, bahsedilen kişilerin, buranın değerleri ve normlarına karşı “alışılmışın dışında” bir karşılık vermeleri ve bundan dolayı da göreli bir uyumsuzluk hali içinde olmaları olasıdır.Yetiştirme yurdunda kalan ve “reşit yaş”a gelince de buradan ayrılması kaçınılmaz olan çocukların, daha sonraki yaşamlarına ilişkin öngörüleri, toplumsal bütünleşmelerini etkileyebilecek düzeydedir. Bahsedilen kurumdan ayrılarak topluma katılan çocukların, “acınacak kimseler” olarak toplumda yer edinmemeleri ve topluma yabancılaşmamaları için, bu kesimin problemlerinin tespit edilipçözümler üretilmesi gerekmektedir. Bahsedilen adımların atılmasında kamu kuruluşları yanında, özel kuruluşların ve yine sivil toplum kuruluşlarının eşgüdüm halinde olmaları, bütünleşmenin en yüksek düzeyde olmasını sağlayabilecektir.

Yıldız, M. Cengiz, Öksüz ve Yetimlerin Toplumsal Bütünleşme Problemi: Diyarbakır Yetiştirme Yurdu Uygulaması, Akademik Araştırmalar Dergisi, 21, 2004, 163–194, pdf.