Üniversite Öğrencilerinin Öğrenme Stilleri/Çoklu Yetenekleri ile Benlik Saygıları ve Sürekli Kaygı Düzeyleri Arasındaki İlişki

TEZ

Üniversite Öğrencilerinin Öğrenme Stilleri/Çoklu Yetenekleri ile Benlik Saygıları ve Sürekli Kaygı Düzeyleri Arasındaki İlişki

Yazar/Hazırlayan
Üniversite
Enstitü/Fakülte
Tez Danışmanı
Tez Yılı
YÖK Tez No
102202
Sayfa Sayısı
176
Tez Türü
Yüksek Lisans
Tam Metin (PDF)
Kategori
Tez Özeti
Bu bölümde, araştırmanın kısa bir özeti, bulgulara dayalı olarak erişilen vargılar ile öneriler yer almaktadır. ÖZET VE VARGILAR Bu çalışma Ondokuz Mayıs Üniversitesi öğrencilerinin Çoklu zekâ/ yetenekleri ile benlik saygıları ve kaygı düzeyleri arasındaki ilişkilerin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmada, öğrencilerin çoklu yetenekleri; Gardner tarafından geliştirilen ve Abacı (2000) tarafından geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılarak Türkçe'ye uyarlanan "Çoklu yetenek Testi"; benlik saygılarını belirlemede Rossenberg tarafından geliştirilen ve Çuhadaroğlu (1986) tarafından geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılarak Türkçeye uyarlanan " Rossenberg Benlik Saygısı Ölçeği", ve sürekli kaygı düzeylerini ölçmede, Spieldiberger, Gorsuch ve Lushene (1964) tarafından geliştirilen, Öner ve Compte tarafından Türkçeye uyarlanan " Sürekli Kaygı Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi, şans yöntemiyle seçilen Ondokuz Mayıs Üniversitesi değişik bölüm ve sınıflarda öğrenim gören 233 öğrenciden oluşturulmuştur. Araştırma sonuçlarına göre, öğrencileri çoklu yetenek/öğrenme stilleri ile bölüm, cinsiyet, anne öğrenim durumu ve baba öğrenim durumu arasında önemli farklılıklar olduğu saptanmıştır. Bölümler ile görsel, müzik, matematik-mantık yeteneği, kişiler arası ve kişi içi ilişki yeteneği arasında anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Çoklu yetenek/zekâ ile cinsiyet arasında, kızların lehine anlamlı; anne öğrenim durumuna, Üniversite mezunu olanların lehine anlamlı; babanın öğrenim durumuna göre üniversite mezunu olanların lehine anlamlı fark olduğu saptanmıştır. Annenin çalışma durumu ve aylık gelir düzeyi ile çoklu yetenek/zekâ arasında anlamsız ilişki olduğu görülmüştür. Öğrenme stili ile bağdaşmayan bölümdeki öğrencilerin benlik saygısı incelendiğinde, yalnızca eleştiriye duyarlılık düzeyinin yüksek olduğu görülmüştür. Benlik saygısı, benlik değerinin sürekliliği, insanlara güven duyma, hayalperestlik, kişiler arası ilişkilerde tehdit hissi ve tartışmalara katılabilme derecesi bakımından anlamlı bir farklılık olmadığı görülmüştür. Öğrenme stili ile bağdaşmayan bölümdeki öğrencilerin sürekli kaygı düzeyinin yüksek olmadığı görülmüştür. ÖNERİLER Araştırmayla ilgili yapılabilecek öneriler şunlardır: 1. Sınıf ortamında herhangi bir eğitim modelini uygulamadan önce, bu modeli öncelikle kendimize uygulamalıyız. Çoklu zekâ kuramım uygulamada en önemli basamak, kendi çoklu zekâmızın doğasını ve niteliğini belirlemek ve yaşamımızla beraber onu geliştirmenin yollarını aramaktır. Bunu yapmaya başladığımızda, bu yedi zekâ bakımından farklı rollerdeki yeterliliğimiz ve de yetersizliğimizi görebilmeliyiz. 2. Bireylerin çoklu zekâsını geliştirebilmek, kolay bir durum değildir. Hiçbir test doğru olarak, bireyin zekâlarının doğasını ya da niteliğini belirlemeye yeterli olamaz. Standartlaştırılmış olan testler, sadece becerilerin toplamının küçük bir bölümünü ölçer. Zekâların değerlendirilmesinde en önemli rol, birçok işin, etkinliğin \e deneyimlerin her bir zekâ ile işbirliği içinde olması ile ortaya konulandır.

Baran, Aynur, Üniversite Öğrencilerinin Öğrenme Stilleri/Çoklu Yetenekleri ile Benlik Saygıları ve Sürekli Kaygı Düzeyleri Arasındaki İlişki, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2000, Yüksek Lisans, pdf.