Öğrencilerde Zorbaca Davranışların Araştırılması ve Bir Önleyici Program Modeli

TEZ

Öğrencilerde Zorbaca Davranışların Araştırılması ve Bir Önleyici Program Modeli

Yazar/Hazırlayan
Üniversite
Enstitü/Fakülte
Anabilim Dalı
Tez Danışmanı
Tez Yılı
YÖK Tez No
320413
Sayfa Sayısı
343
Tez Türü
Doktora
Tam Metin (PDF)
Kategori
Tez Özeti
Okullarda öğrenciler arasında zorbaca davranışlar alay etmek ve dışlamaktan ölümle sonuçlanan fiziksel şiddete kadar varan belki de en az anlaşılmış ve ele alınmış sorunlardan biridir. Çocuklar arası sosyal etkileşimin bu karanlık ve çoğu kez gizli kalan yanı uzun yıllar sosyal bilim alanındaki profesyonellerce önemsenmemiş, görmezden gelinmiştir ve normal sosyal davranışlar kapsamındaki bir problem olarak algılanmıştır. Bu araştırmanın amacı; İstanbul'daki ilk ve orta dereceli okullardaki zorbalık olgusunun var olan durumunu saptamak ve "Zorbalığı Önleme Tutumu Geliştirilmesi" için bir grupla danışma programı geliştirmektir. Araştırmanın birinci bölümü okullardaki zorbalık davranışlarını betimlemeye yönelik olarak ilişkisel tarama modelidir. Araştırmanın örneklemini İstanbul ili içindeki genel öğretim veren 9 özel ve devlet ilk ve orta öğretim okulundan 659 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın bağımsız değişkenleri hakkında veri toplamak amacıyla Dan Olweus'un Zorba/Mağdur Anketi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular gözden geçirildiğinde ilk göze çarpan sonuç okullarımızda zorba/mağdur davranışlarının sıklığının yüksekliğidir. Örneklemdeki öğrencilerin yarısı bir dönem boyunca bir iki kezden haftada birkaç keze kadar değişen sıklıklarda zorbaca davranışa uğradığını, üçte biri ise diğer öğrencilere karşı zorbaca davranışta bulunduğunu veya zorbaca davranan bir grupta yer aldığını söylemiştir. Öğrenciler arasındaki zorba/mağdur davranışlarının çeşitleri incelendiğinde ise sosyal-sözel zorbaca davranışlardan `alay etme' davranışının en fazla rastlanan davranış olduğu görülmektedir. Hem kızlar hem de erkekler diğer erkek öğrenciler tarafından daha fazla zorbalığa uğradıklarını belirtirken, her iki cinsinde daha çok hemcinslerine karşı zorbaca davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Zorbaların daha çok en fazla zaman geçirdikleri ve iyi tanıdıkları öğrencileri rahatsız etme eğiliminde oldukları söylenebilir. Araştırmanın gösterdiği bir başka bulgu hem zorbalığa uğrama hem de zorbaca davranışlarda bulunma veya zorbaca davranışlara katılmanın uzun süreli olma özelliğidir. Sonuçlar dikkate alındığında öğretmenlerin zorbalık olaylarına oldukça seyrek ve istikrarsız bir şekilde müdahale ettikleri ve öğrencilerin büyük bir bölümü zorbaca davranışlara uğrama konusunda yetişkinlerle konuşmama eğiliminde olduğunu söylenebilir. Bu araştırmanın öğrencilerin zorbaca davranışlarla ilgili duygu ve tutumlarını belirlemeyi amaçlayan sorularla ilgili bulgularına göre öğrencilerin büyük bir bölümünün zorbalık mağdurlarına karşı sempati duyduğu ve zorbaların önlenmesi için müdahalede bulunulmasını istemektedirler. Bu araştırmada kızlara göre daha fazla sayıda erkek zorbaca davranışlarda bulunduğunu belirtmiştir. Zorbalığa uğrama oranları ile cinsiyet arasında bir ilişki bulunmamıştır. Zorbalığa uğradığını öğretmenler veya rehber öğretmene ya da ana babalara anlatma davranışı ile cinsiyet arasında da bir ilişki bulunmamaktadır. Zorba/mağdur sorununun içerdiği pek çok tutum ve davranışla sektör (devlet okulu/özel okul) arasında bir ilişki bulunmamıştır. Araştırma anketinde yer alan pek çok soru ile eğitim seviyesi değişkeni arasında ilişki bulunması çocuklar arasında zorbaca davranışlarla yaş arasında bir bağlantı olduğunu göstermektedir. Bulgular gözden geçirildiğinde yaşla birlikte öğrencilerin daha az zorbalığa uğramaktan şikayetçi oldukları gözlenmektedir. Öte yanda zorbalık yapma ile eğitim seviyesi arasında bir ilişki bulunmamıştır. Öğretmenlerin ve diğer öğrencilerin zorbaca davranışlara müdahale ettiğini söyleme oranı 7. sınıflarda 9. sınıflar ve 5. sınıflara daha düşüktür. Zorba/mağdur sorununa yönelik tutumlarla ilgili bulgular gözden geçirildiğinde 7. sınıflarda zorbalığa yönelik tutumların arttığı ve mağdura yönelik sempatinin azaldığı görülmektedir. Zorbalığa uğrama , zorbaca davranma ve zorbalık tutumunu içeren sorularla örneklemdeki öğrencilerin okulları arasındaki ilişkiyi irdeleyen bulgular oldukça dikkat çekicidir. Araştırmada kullanılan ankette yer alan soruların büyük bir bölümü ile okullar değişkeni arasında ilişki bulunması okul ortamının zorbalık ortamı üzerinde etkileri olabileceği kanısını yaratmaktadır. Araştırmanın ikinci aşaması deney öncesi modellerden tek grup öntest-son test modeline göre düzenlenmiş ve bir ilköğretim okulunun 5. sınıfında araştırmacı tarafından geliştirilen "Zorbalığı Önleme Tutumu Geliştirilmesi" grupla danışma program 10 hafta süre ile uygulanmıştır. Bu programda zorbalığın tanımı, zorbalığa uğrayanların duyguları, zorbalığa müdahale ve problem çözmede grup birlikteliğinin geliştirilmesi konularına yer verilmiştir. Bu programın zorbalık tutumunu değiştirme bakımından etkinliği, yine araştırmacı tarafından geliştirilen "Zorbalık Eğilimi Ölçeği" ve "Zorbalıkla Başetme Ölçeği" kullanılarak sınanmıştır. Araştırmanın ikinci aşamasının bulgularına göre "Zorbalığı Önleme Tutumunun Geliştirilmesi" grup programının öğrencilerin zorbalık eğilimlerinin azalmasında ve zorbalıkla başetme tutumlarının artmasında bir etkisi olmamıştır. Saldırgan davranışların zaman içinde süreklilik özelliği göstermesi ve bireysel yaklaşımlarla bu davranışların azaltılmasında yeterince başarılı olunamaması gibi olgular dikkate alınarak "Zorbalığı Önleme Tutumu Geliştirilmesi Programı"nın en önemli öncülü sosyal çevrenin sistemli bir şekilde yeniden yapılandırılması ve tüm okul yaklaşımı politikası ile yoluyla zorbalık davranışının kontrol edilebileceği ve olumlu sosyal davranış yönünde değiştirilebileceğidir.

Dölek, Nevin, Öğrencilerde Zorbaca Davranışların Araştırılması ve Bir Önleyici Program Modeli , Marmara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2002, Doktora, pdf.