Çalışmada, Denizli ilinde lise 1. 2. 3. Sınıfta okuyan 500 genç yer almıştır. Gençlerin kaygı düzeyi ve denetim odağı açısından benzerlik ve farklılıkları belirlenmeye çalışılmıştır. Elde edilen bulguları gençlerin daha iyi anlaşılıp yardım görme olanağına kavuşmasına yarayacaktır. Çalışmada yer alan lise öğrencileri liselerden tesadüfi yöntemle seçilmiş olup öğrencilere kaygı düzeylerini belirlemek amacıyla sürekli Kaygı Ölçeği (Trait Anxiety Inventory) iç ya da dış denetimli olduklarını anlamak amacıyla da Nowicki- Strickland'ın Denetim Odağı Ölçeği (Locus Of Control Scale) uygulanmıştır. Öğrencilerle ilgili kişisel bilgileri alabilmek için de kişisel bilgi formu uygulanmıştır. Elde edilen verilere istatistiksel olarak ki kare ve varyans analizi teknikleri ile işlem yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre seçilmiş bir grubu oluşturan ve akademik başarıları yüksek olan Fen Lisesi öğrencileri diğer lise öğrencilerine göre daha iç denetimlidir. Bu öğrencilerin sürekli kaygı düzeyleri de diğerlerine göre daha düşüktür. Okuduğu okulu kendi seçimiş olan, kendi kararlarını verebilen gençler, diğerlerine göre daha iç denetimlidir. Okullarını başarı düzeyleri diğerlerine göre daha yüksek olduğu için seçen öğrenciler iç denetimli olarak belirlenmiştir. Seçtikleri okulda beklentisi gerçekleşmiş olan öğrenciler daha iç denetimli, beklentileri gerçekleşmemiş olan öğrenciler daha dış denetimli olarak belirlenmiştir. Beklentisi gerçekleşen öğrencilerin sürekli kaygı düzeyleri daha düşük, beklentisi gerçekleşmeyenlerin sürekli kaygı düzeyleri daha yüksektir. Dersleri ya da özel sorunları için çevresinden yardım gören ve yakınında "yol gösterici" kişilerin olduğunu belirten öğrenciler diğer öğrencilere göre daha iç denetimlidir. Çok yüksek gelirli ve çok düşük gelirli ailelerin çocuklarının da daha dış denetimli olduğu belirlenmiştir, özel rehberlik, psikolojik danışma yardımı gören öğrencilerin yine daha dış denetimli olduğu belirlenmiştir. Literatürde denetim odağının bireyin içinde bulunduğu ortama göre değişim gösterdiği ve öğrenme ortamının hazırlanmasıyla doğru bîr gelişmenin sağlanabildiğiifade edilmektedir. Yine literatüre göre sürekli kaygı düzeyindeki düşme ile iç denetimlilik arasında paralel bir ilişki vardır. Bu bilgilerin ışığında araştırma sonuçları daha da anlam kazanmaktadır.