Kesitsel tipteki araştırmada, 20-24 yaş grubundaki çalışan genç erkeklerin bazı sosyo-demografik özellikleri, yaşam tarzı özellikleri, riskli davranışları ve yaşam kalitelerinin belirlenmesi ve yaşam kalitelerini etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Ankara İli Siteler ve OSTİM Bölgeleri'ndeki çeşitli atölyelerde çalışan, 20-24 yaş grubu genç erkekler araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Araştırmanın örnek büyüklüğü her bölge için ayrı ayrı 368 olarak hesaplanmıştır. Araştırma sırasında toplam 800 kişiye ulaşılmıştır. Veriler 121 soruluk standardize edilmiş anket formun aracılığıyla yüz yüze görüşme tekniği ile toplanmıştır. Yaşam kalitesinin değerlendirilmesinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından geliştirilmiş WHOQOL-BREF ölçeğinin 27 soruluk Türkçe versiyonu kullanılmıştır. Araştırmaya katılan gençlerin yaş ortalamaları 21,8±1,4 yıl olarak hesaplanmıştır ve %42,4'ü, ilköğretim mezunudur. WHOQOL-BREF ölçeği ile değerlendirilen yaşam kalitesinin farklı alanlarına; genel sağlık algısının olumlu olması, düzenli fizik aktivite yapmak, işe yürüyerek gidip gelmek (Sosyal Alan puanını azaltmaktadır), günlük uyku süresinin artması (Sosyal Alan puanını azaltmaktadır), aylık gelirin artması, arkadaşlık kurarken cinsiyet farkı gözetmemek, sigara kullanmamak, evli olmak, ifadeye göre hesaplanan beden kitle indeksinin normal olması, iş yerindeki çalışanlarla ve erkek arkadaşlarıyla ilişkisinin iyi olması, kumar oynamamak, nargile kullanmamak (Sosyal Alan puanını azaltmaktadır) ve son bir yıl içinde şiddete maruz kalmamış olmak olumlu etki etmektedir. Bunun yanı sıra riskli davranışlar olarak tanımlanan; otomobilde yolcu iken emniyet kemeri kullanmamak, para karşılığı cinsel ilişki yaşamak, son bir yıl içinde şiddet uygulamış olmak ve son bir ay içinde yanında silah taşımış olmak, gençlerin yaşam kalitelerini daha yüksek algılamalarını sağlamaktadır. Genç erkeklerin riskli davranışlarının azaltılmasında toplumdaki erkek rolünün değişmesi gerektiği ve yaşam kalitesi çalışmalarında bireylerin yaş gruplarına uygun riskli davranışların da değerlendirilmesinin sonuçların daha doğru yorumlanmasını sağlayacağı düşünülmektedir.