Bu çalışma ergenlik dönemindeki bireylerde bilgi işleme kapasitesinin obsesif kompulsif (OK) belirtiler ve disosiyasyonla ilişkisini incelemek üzere yapılmıştır. Örneklem grubunu 10-16 yaş aralığındaki 515 ergen birey oluşturmuştur. Verilerin elde edilmesi için bireylere Leyton Obsesyon Ölçeği –Çocuk Versiyonu (LOÖ-ÇV), Ergen Disosiyatif Yaşantılar Ölçeği (A-DES), Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ), Epidemiyolojik Araştırmalar Merkezi Çocuklar için Depresyon Ölçeği (EAM-ÇDÖ) ve Çocukluk Çağı Depresyon Envanteri (ÇDE) uygulanmıştır. Çalışmada araştırmaya katılan gençlerin LOÖ-ÇV ve A-DES puanları standardize edilmiş z puanlarına dönüştürüldükten sonra, her iki ölçme aracından da +1Z ve üzerinde puan alanlar disosiyatif obsesifler grubu içinde sınıflanmış, her iki ölçme aracında da -1ZSE ve altında puan alanlar ise normal grubu içinde sınıflanmıştır. Denekler gruplara seçkisiz şekilde dağıtılmış ve dağılım yapılırken cinsiyet, yaş, anne ve baba eğitimine göre grup farkları minimize edilmiştir. Obsesif kompulsif ve disosiyatif belirtilerin düşük ve yüksek çıktığı kız ve erkeklerden oluşan 25'er kişilik gruplar oluşturularak bu bireylere Stanford Binet Zeka Testi uygulanmıştır. Uygulanan zeka testi sonucunda bireylerin farklı bilişsel alanları Binet alt ölçekleri hesaplanmıştır.Gruplar arası farkların incelendiği Mann Witney-U analizlerinde Binet alt ölçekleri arasında manidar bir gruplar arası fark bulunamamıştır. Bununla birlikte, sadece kontrol grubunda Binet alt ölçekleriyle OKB belirtileri arasında orta düzeyde korelasyonlar olduğu görülmüştür. Bu dönemde düşük disosiyasyon OKB grubunda, obsesif belirtilerin soyut düşünceye geçişle birlikte normatif bir artış gösterebildiği değerlendirilmiştir.