Kanserli Çocuk ve Ergenlerde Psikiyatrik Hastalıklar ve Yaşam Kalitesi Üzerine Etkisi

TEZ

Kanserli Çocuk ve Ergenlerde Psikiyatrik Hastalıklar ve Yaşam Kalitesi Üzerine Etkisi

Yazar/Hazırlayan
Üniversite
Enstitü/Fakülte
Anabilim Dalı
Tez Danışmanı
Tez Yılı
YÖK Tez No
242552
Sayfa Sayısı
83
Tez Türü
Tıpta Uzmanlık
Tam Metin (PDF)
Kategori
Tez Özeti
Giriş ve Amaç: Kanser erken tanı ve tedavisindeki yenilik ve ilerlemelerle ölümcül bir hastalık olmaktan çıkmış, beklenen yaşam süresi uzamış, kronik bir hastalık olarak tanımlanmaya başlamıştır. Ancak yaşam süresinin uzamasıyla birlikte kanserli hastalarda uzun dönemli başka fiziksel ve ruhsal bozukluklar gelişebilmektedir. Hastalar kanserin uzun süreli endokrin, metabolik, ikincil kanser gelişimi ve organ yetmezliklerine yönelik iyi bir şekilde izlenirken, ruhsal bozukluklar açısından yeterince değerlendirilmemekte ve uygun yardım alamamaktadırlar. Biz çalışmamızda kanserli çocuklarda gözlenen psikiyatrik hastalıkları tanımlamayı ve ruhsal hastalıklara yatkınlık oluşturan risk faktörlerini ortaya çıkarabilmeyi hedefledik. Yöntem: Çalışmaya İstanbul Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji bilim dalı ile Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji-Onkoloji bilim dallarında yatarak ve ayaktan tedavi gören, zekası normal olan, kanser tanısıyla izlenen, 6-18 yaşlar arasındaki 47 çocuk ve ergen alınmıştır. Okul Çağı Çocukları için Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi-Şimdi ve Yaşam Boyu Şekli (ÇDŞG-ŞY) ile çocuklar ruhsal hastalıklar açısından değerlendirilmiş, yaşam kalitesini değerlendirmek amacıyla çocuk ve ebeveynlere Çocuklar İçin Yaşam Kalitesi Ölçeği (ÇİYKÖ) doldurtulmuştur. Bulgular: ÇDŞG-ŞY'e göre yaşam boyu ruhsal hastalık tanı alma sıklığı %80,9, şimdi tanı alma sıklığı %57,4, geçmişte tanı alma sıklığı %53,2 olarak saptandı. Olguların %23,4'ü şimdi duygudurum bozukluğu tanısı alırken, %10,6'sında depresif uyum güçlüğü, %42,6'sında anksiyete bozukluğu, %36,2'sinde yıkıcı davranım bozukluğu bulunmaktaydı. En sık gözlenen tanılar sırasıyla SF(%23,4), MDB(%14,9), Mixt tip DEHB(%14,9), depresif uyum güçlüğü(%14,9)ve SAB(%10,6)'dır. Yıkıcı davranım bozukluğu hem anksiyete hem de depresyonla sıklıkla birliktelik göstermekteydi. Vakaların %23,4'ü, 3 ya da daha çok psikiyatrik tanı almaktaydı. Uyku ve iştah problemleri bulunması, semptomların başlaması ile kanser tanısı konmasına kadar süre ve hastanede toplam yatış süresi ruhsal hastalıkla ilişkili bulundu. Ruhsal bozukluk saptanan çocukların tedavi uyumu ve yaşam kalitesi ölçek puanları anlamlı derecede daha düşük saptandı. Sonuç: Kanserli çocukların ruhsal açıdan değerlendirilmeleri önemlidir. Bu çocuklar duygudurum, anksiyete ve yıkıcı davranım bozuklukları açısından risk altındadır. Özellikle çocuklarda yıkıcı davranım bozukluğu semptomları görülüyorsa, hastalık tanısı konmasına kadar geçen süre ve hastanede yatarak tedavi gördüğü süre uzadıkça, uyku ve iştah problemleri belirginleştikçe ruhsal hastalık gelişimi riski artmaktadır. Bu çocuklar ruhsal hastalık gelişimi açısından daha dikkatli izlenmelidirler.

Adaletli, Hilal, Kanserli Çocuk ve Ergenlerde Psikiyatrik Hastalıklar ve Yaşam Kalitesi Üzerine Etkisi, İstanbul Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2009, Tıpta Uzmanlık, pdf.