Bu çalışma, Edirne Merkez İlçe'de öğrenim gören ortaöğretim 7 ve 8. sınıf öğrencilerinde Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme Sınavı (OKS) ve lise 2 ve 3. sınıf öğrencilerinde Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) sınav kaygısı, durumluluk ve süreklilik kaygı düzeyleri ve etkileyen etmenleri belirlemek amacıyla planlanmıştır. Çalışma kesitsel ve tanımlayıcı tipte bir araştırmadır. Araştırma grubu, 400'ü ilköğretim 7 ve 8.sınıf, 200'ü lise 2 ve lise 3.sınıf olmak üzere toplam 600 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma Edirne Merkez İlçe'de bulunan 37 ilköğretim okulundan seçilen 11 ilköğretim okulu ve 18 lise arasından seçilen 5 lisede yürütülmüştür. Çalışma grubu, liselerde prevalans % 85 ve sapma payı ± 5 alınarak yapılan hesaplamadan, ilköğretim öğrencilerinin ise % 10'u alınarak, sistematik rasgele örnekleme yöntemiyle oluşturulmuştur. Öğrencilere, tanımlayıcı özelliklerini sorgulayan bir anket formu, 50 soruluk Sınav Kaygısı Ölçeği ve 40 soruluk Durumluluk ve Süreklilik Kaygı Ölçeği'nden oluşan bilgi toplama formları gözlem altında uygulanmıştır. Kendilerine ait odaları olmayan ilköğretim ve lise öğrencilerinin gelecekle ilgili endişeleri ve sınav kaygıları daha yüksektir. Sınavlara hazırlanırken dershaneye gitmeyen öğrencilerde sınava yeterince hazırlanamama endişesi, iştahsızlık, uykusuzluk, gerginlik gibi bedensel rahatsızlıklar daha sık görülmektedir. Anne eğitimi sınavlara hazırlanan öğrencileri fazla etkilemezken, babanın eğitim düzeyi düştükçe öğrencide sınav kaygısı artmaktadır. Öğrencilerin yarıya yakını ailelerinin sınava hazırlanma konusunda kendilerine baskı yaptığını belirtmiştir. Baskı gördüğünü belirten ilköğretim ve lise öğrencilerinde sınav kaygısı, kendine güven sorunu, sınavları geleceği için bir tehdit olarak görme duyguları daha yaygındır. Hem OKS'ye hem de ÖSS'ye hazırlanan kız öğrenciler çevrelerinde olup bitenden daha fazla etkilenmektedirler. Dikkatlerini toplamakta güçlük çekmekte, iştahsızlık, uykusuzluk ve gerginlik gibi bedensel tepkilerden erkek öğrencilere göre daha fazla yakınmaktadırlar. Belirtilen etmenler dışındaki değişkenlerle sınav kaygısı, süreklilik ve durumluluk kaygı skorları arasında önemli bir ilişki saptanamamıştır. OKS ve ÖSS, öğrenciler bakımından önemli bir stres ve kaygı nedenidir. Hem ailelerin hem de devletin bu kaygı ve gerilimi azaltacak önlemler alması gerekir. Konuyu gençler için yaşamsal olmaktan çıkaracak eğitim ve sınav modellerinin geliştirilmesi en köklü çözüm yolu gibi görünmektedir.