(KONU UYGUN DEĞİL) Konak İlçesinde Genç Yaş Populasyonunda Hipertansiyon Sıklığı ve Risk Faktörleri İle İlişkisi

TEZ

(KONU UYGUN DEĞİL) Konak İlçesinde Genç Yaş Populasyonunda Hipertansiyon Sıklığı ve Risk Faktörleri İle İlişkisi

Yazar/Hazırlayan
Üniversite
Enstitü/Fakülte
Anabilim Dalı
Tez Danışmanı
Tez Yılı
YÖK Tez No
123909
Sayfa Sayısı
74
Tez Türü
Doktora
Kategori
Tez Özeti
Türkiye'nin üçüncü büyük kentsel yerleşim alanı olan İzmir-Konak'ta 20-39 yaş grubu genç erişkinlik dönemi hipertansiyon prevalansı ve kalp-damar hastalıkları risk faktörleri ile ilişkisi; tabakalı-küme örnekleme yöntemi ile 302.546 kişilik evrenden seçilen 885 kişi (318 erkek,567 kadın) (katılım oranı %82.3) üzerinde kesitsel araştırma ile araştırılmıştır. Bu kesitsel araştırmada hipertansiyon prevalansı %14.2 bulunurken; prevalans erkeklerde %16.7; kadınlarda %12.9 olarak hesaplanmış; aradaki farkın anlamlı olmadığı görülmüştür(p:0.121). Yaş gruplarına göre ayrılarak değerlendirildiğinde 20-29 yaş grubunda %6.0 olan prevalans; 30-39 yaş grubunda çok anlamlı bir şekilde artarak %18.2 ye çıkmaktadır(p:0.000). Araştırma grubunda beden kütle indeksi 25 kg/m2 ve üzerinde olanların oranı %48.1 olup; bu oran erkeklerde %51.9; kadınlarda ise %46.0 dır ve aradaki fark anlamlı değildir(p:0.094). DM prevalansı ise %3.5 dur; prevalans erkeklerde %4.7; kadınlarda ise %2.8 dir; aradaki fark anlamlı bulunmamıştır (0.141). Araştırma grubunun %33.8 inde total kolesterol yüksek bulunmuştur. Erkeklerin %37.4 ünde total kolesterol yüksek bulunurken, kadınlarda ise bu oran %31.7 olmuştur; fark anlamlı değildir(p:0.087). Araştırma grubunda her 100 kişiden 30 unun trigliserid değerleri yüksek çıkmıştır, bu oran erkeklerde %42.0 a çıkarken; kadınlarda %23.3 de kalmıştır; fark anlamlıdır(p:0.000). 20-39 yaş genç erişkinlerden oluşan araştırma grubunda %21.6 oranında düşük YDL-K oranına rastlanmıştır. Erkeklerde %35.8 oranında YDL-K düşüklüğüne rastlanırken; bu oran kadınlarda %13.6 olmuştur(p:0.000). Yüksek DDL-K oranı ise araştırma grubunun %26.7 sinde görülürken; bu oran erkeklerde %33.1 e çıkmakta; kadınlarda ise %23.2 de kalmaktadır(p:0.002). Araştırma grubunda kan ürik asit düzeyleri de değerlendirilmiştir. Grubun %12.1 inde ürik asit düzeyi yüksek bulunurken; bu oran erkeklerde %30.2 ye tırmanmakta; kadınlarda ise %1.9 da kalmaktadır(p:0.000). Dislipidemi açısından prevalans %23.1 bulunurken; bu oran erkeklerde %30.8; kadınlarda %18.7 bulunmuştur(p:0.000). Çalışmada Konak ilçesinde yaşayan 20-39 yaş grubu gençlerin %40.1 inin sigara kullandığı tespit edilmiştir. Sigara kullanım oranı erkeklerde %53.5; kadınlarda ise %32.6 olduğu görülmüştür(p:0.000). %12.5 oranında görülen alkol kullanımı; sigara kullanımına göre oldukça düşüktür. Yine alkol kullanım oranı erkeklerde; kadınlardan yüksektir(%28.9; %3.4; p:0.000). Araştırma grubunun hemen hemen yarısında KDH ve DM için aile öyküsü vardır(%48.4). Bu oran erkeklerde %43.7 de kalırken; kadınlarda %51.0 e ulaşmaktadır(p:0.038). Çalışmanın ortaya çıkarttığı bir gerçek ise gençlerin hemen hemen hiç spor yapmadıklarıdır; araştırma grubunda spor yapmayanların oranı %89.8 e ulaşmaktadır. Erkeklerin %87.1 spor yapmazken; bu oran kadınlarda daha da artarak %91.4 e çıkmaktadır(p:0.045). Yapılan tek değişkenli analizlerde sosyo-demografik faktörlerden; yaş, öğrenim durumu, medeni durum ve sosyal güvenceye sahip olma durumu ile hipertansiyon arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Yine tek değişkenli analizlerde; KDH risk faktörleri ile hipertansiyon arasındaki ilişkiler incelendiğinde; ailede KDH-DM öyküsü, alkol kullanımı, diyabet, total kolesterol yüksekliği, DDL-K yüksekliği, trigliserid yüksekliği, dislipidemi, ürik asit yüksekliği ve vücut kütle indeksinin 25 kg/m2 ve üstünde olması ile hipertansiyon arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki olduğu; bu risk faktörlerinden birini veya birkaçını taşıyanlarda; taşımayanlara göre hipertansiyon sıklığının daha yüksek olduğu vıı görülmüştür. Sigara içimi, spor yapmama ve düşük YDL-K ile hipertansiyon sıklığı arasında herhangi bir ilişki bulunmamıştır. Yapılan lojistik regresyon analizinde; yaş, sosyal güvenceye sahip olma, çalışıyor olmak, alkol kullanımı ve fazla kiloluluk-obesite değişkenleri hipertansiyon varlığının belirleyici faktörleri olarak ortaya çıkmıştır.

Soysal, Ahmet, (KONU UYGUN DEĞİL) Konak İlçesinde Genç Yaş Populasyonunda Hipertansiyon Sıklığı ve Risk Faktörleri İle İlişkisi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2002, Doktora.