Bu araştırmanın amacı grup rehberliği ve grupla psikolojik danışma yardımının lise öğrencilerinin meslek kararı verirken bağımsız davranabilmeleri üzerine etkisini ortaya koymaktır. Bu genel amaç çerçevesinde grupla rehberlik ve grupla psikolojik danışma yardımı alanların çalışma sırasında geliştirilen Meslek Kararında Bağımsızlık Ölçeği son-test puan ortalamalarının, ön-test puan ortalamalarından yüksek olacağı, ancak rehberlik yardımı alan grubun bu uygulamadan psikolojik danışma grubuna göre daha çok yararlanarak son-test puan ortalamalarının bu gruptan anlamlı biçimde yüksek olacağı araştırmanın denenceleri olarak ifade edilmiştir. Kontrol grubunun ön ve son-test puan ortalamalarında anlamlı bir fark beklenmemektedir. Deneysel bir araştırma biçiminde düzenlenen çalışmada ilkin araç olarak kullanılan Meslek Kara rında Bağımsızlık Ölçeği 204 lise öğrencisine uygulanarak, yüksek ayırdedicilik gücüne sahip 20 madde seçilerek geliştirilmiştir (e*=0. 85 ). Ölçek daha sonra bu haliyle 241 öğrenciye uygulanarak en düşük puanları alan, bir başka deyişle bağımlılığı en yüksek olan 15 kız ve 15 erkek öğrenci denek olarak seçilmiştir. Denekler 5 kız ve 5 erkek öğrenciden oluşan 10' ar kişilik üç gruba ayrılmış, birinci grup psikolojik danışma yardımı (n=10,X=49.8,Ss=4. 50), ikinci grup rehberlik yardımı (n=10,X=48. 7,SS=6. 63) almış, üçüncü gruba ise kontrol grubu olarak hiç bir uygulama yapılmamıştır (n=10,X=49.2, SS=4. 68).Uygulama haftada bir saat olmak üzere 8 hafta boyunca sürmüş, Meslek Kararında Bağımsızlık Ölçeği çalışmanın sonunda grup lara bir kez daha uygulanmıştır. Elde edilen veriler 3x2 faktörlü split-plot varyans analizi yöntemiyle test edilmiş, anlamlı bulunan "F" değerleri Tukey testiyle denenceleri sınamak amacıyla incelenmiştir. Bulgular her iki deney grubunun son-test puan ortalamalarının ön-test puan ortalamalarından anlamlı biçimde yümsek olduğunu göstermiştir (p <İ0.05 ).Kontrol grubunda böyle bir fark elde edilmemiştir (p">0.05).. Bu durum çalışmada kullanılan manipulasyonon işe ya radığını göstermektedir.Ancak rehberlik grubunun son- test puan ortalamalarının psikolojik danışma grubun dan yüksek olacağı biçimindeki denence doğrulanmamış, iki deney grubunun son-test puan ortalamalarında an lamlı bir fark görülmemiştir(p > 0.05 ). Bulgular öğrencilerin rehberlik ve psikolojik danışma yardımından eşit olarak yararlandığı, bu du rumda uygulaması daha kolay, ucuz ve zaman kazandıran bir yöntem olan rehberlik yardımının üzerinde durul-129 ması gerektiği biçiminde yorumlanmıştır.Ancak rehberlik uzmanları ve psikolojik danışmanlar lise öğren cilerinin meslek kararı söz konusu olduğunda anne- baba ve gencin etkileşim örüntüsünü mutlaka dikkate almalıdırlar.Bu etkileşimin gencin üzerindeki etki sini -örneğin, psikolojik ayrılmaya, bağımlılık düzeyini-ölçecek standart ölçüm araçlarının geliştiril mesi gerekirliliği bu araştırmada kuvvetle vurgulanmıştır. Gencin anne-babasıyla ilişkilerini bu yönden ele alan ve meslek kararı sürecine uygulayacak çalış malar için alan boş görünmektedir.