İstanbul Üniversitesi Öğrencilerinin Psikoaktif Madde Kullanma Alışkanlıklarını Etkileyen Bireysel ve Psiko-Sosyal Faktörler
Yazar/Hazırlayan
|
|
Üniversite
|
|
Enstitü/Fakülte
|
|
Anabilim Dalı
|
|
Tez Danışmanı
|
|
Tez Yılı
|
|
YÖK Tez No
|
215079
|
Sayfa Sayısı
|
105
|
Tez Türü
|
Yüksek Lisans
|
Tam Metin (PDF)
|
|
Kategori
|
|
Tez Özeti
|
Üniversite öğrenciliği, insanın gelişim sürecinin en sancılı dönemlerinden birisidir. Bu yıllar ilk ergenlik yıllarına kıyasla daha dengeli ve daha sakin geçmektedir. Ama meslek, eş gibi seçimlerin bu döneme rastlaması, evden ve aileden ayrılığa, yeni bir çevre edinmek ile ilgili sorunlara, iş bulmaya dair belirsizliklere gebe bir dönem olması nedeniyle de gencin zorlanmasına ve uygun çıkış yolları aramasına neden olur. Bu zorlanmaların etkisi ile üniversite öğrencilerinde depresif bozukluklar, yaygın kaygı bozuklukları ve madde kötüye kullanım bozukluğu görülebilmektir. Bu araştırmada da üniversite öğrencilerinin, psikoaktif madde kullanma alışkanlıkları ile eğitim aldıkları alan, sosyo-ekonomik durumları, eğitimde başarı düzeyleri, gelecekten beklentileri, depresyon ve sürekli kaygı düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırmanın örneklem grubunu İstanbul Üniversitesi Tıp, Edebiyat ve Hukuk Fakülteleri'nden yaş ortalaması 21 olan 254 üniversite öğrencisi oluşturmuştur. Çalışmada 64 soruluk bir anket formu kullanılmıştır. Anketin oluşturulmasında üç kaynaktan faydalanılmıştır. Bunlar; Depresyon Ölçeği, Sürekli Kaygı Ölçeği ve Avrupa Konseyi tarafından geliştirilen ESPAD anketidir. Depresyon ve Sürekli Kaygı Ölçekleri'nin tamamı ile ESPAD anketinin 18 sorusu bu araştırmada kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına bakıldığında, öğrencilerin eğitim aldıkları alan ile psikoaktif madde kullanma düzeyleri arasında hiç bir ilişkinin saptanamadığı görülmüştür. Öğrencilerin en sık kullandıkları psikoaktif maddelerin %15.8 ile sakinleştirici haplar olduğu ve %6.9 ile esrarın bunu izlediği belirlenmiştir. Ayrıca, öğrencilerin depresyon düzeyleri ile eğitim aldıkları alan arasında ilişki saptanırken, sürekli kaygı düzeyleri ile eğitim aldıkları alan arasında bir ilişki saptanamamıştır. Öğrencilerin hem depresyon hem de kaygı düzeyleri gelecekten beklentileri ve ailelerinin gelir düzeyi ile ilişkili bulunmuştur. Bunlarla beraber sakinleştirici hap, ectasy, akineton ve alkolle beraber hap kullanımı ile sürekli kaygı düzeyi arasında da anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir.
|
Akkapulu, Funda, İstanbul Üniversitesi Öğrencilerinin Psikoaktif Madde Kullanma Alışkanlıklarını Etkileyen Bireysel ve Psiko-Sosyal Faktörler, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006, Yüksek Lisans, pdf.