Bu araştırmada, özel bir okulda öğrenim gören lise son sınıf öğrencilerinin sürekli kızgınlık düzeyleri ve kızgınlık ifade tarzları, cinsiyet, alan türü, akademik başarı ve aile durumu (anne-babaların beraber olup olmamaları) açısından incelenmiştir. Bu araştırma kapsamına 2000- 2001 öğretim yılında özel bir okulda öğrenim gören 226'sı kız, 288'i erkek toplam 514 öğrenci dahil edilmiştir. Araştırmanın yapıldığı okuldaki bütün lise son sınıf öğrencileri, araştırma kapsamında ele alınmıştır. Araştırmada bağımlı değişken olan öğrencilerin kızgınlık düzeylerini ölçmek için Spielberger (1983) tarafından geliştirilen ve Özer tarafından Türkçe'ye uyarlaması yapılan "Sürekli Kızgınlık - Kızgınlık İfadesi Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırmanın bağımsız değişkenleri olan cinsiyet, alan türü ve aile durumu belirlemek amacıyla araştırmacı tarafından Kişisel Bilgi Formu geliştirilerek öğrencilere uygulanmış, bağımsız değişkenlerden akademik başarı için, okul yönetiminden öğrencilerin akademik başarıları temin edilmiştir. Verilerin istatistiksel analizi sırasında öncelikle, "Sürekli Kızgınlık - Kızgınlık ifadesi Ölçeği" nden elde edilen veriler puanlanmıştır. İkili gruplarda bağımsız gruplar için "t testi", ikiden fazla gruplarda ise tek yönlü varyans analizi (F testi) kullanılmıştır. Bütün istatistiksel hesaplamalarda SPSS paket programı kullanılmıştır. Gruplar arası farkın anlamlılık kontrolü için hata payı.05 olarak alınmıştır.m Araştırma sonucunda, erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre kızgınlıklarını daha iyi kontrol ettikleri bulunmuştur. Alan türüne göre ise, sürekli kızgınlık ve kızgınlığın kontrolünde anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Lise son sınıf öğrencilerinin akademik başarıları açısından sürekli kızgınlık, kızgınlığın kontrolü ve dışa yönelik kızgınlık düzeylerinde anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Öğrencilerin aile durumları açısından, sürekli kızgınlık düzeyleri ve kızgınlık ifade tarzlarında anlamlı farklılıklar saptanmamıştır. Araştırma bulguları tartışılmıştır. Araştırma bulguları ışığında çeşitli öneriler sunulmuştur. Öneriler iki grupta ele alınmıştır. Birinci grup, benzer araştırmalar yapılması halinde nelerin esas alınabileceği ile ilgili olup, ikinci grupta doğurgular açıcından alanda yarar sağlayacağı düşünülen pratik öneriler sunulmuştur.