Türkiye'deki Gençlerin Cinsel Yönelimlere İlişkin Sosyal Temsilleri ve Homofobi
Yazar/Hazırlayan
|
|
Üniversite
|
|
Enstitü/Fakülte
|
|
Anabilim Dalı
|
|
Bölüm
|
|
Tez Danışmanı
|
|
Tez Yılı
|
|
YÖK Tez No
|
250103
|
Sayfa Sayısı
|
202
|
Tez Türü
|
Yüksek Lisans
|
Tam Metin (PDF)
|
|
Kategori
|
|
Tez Özeti
|
Bu çalışmada, Türkiye'deki genç bireylerin `cinsel yönelim' kavramına, heteroseksüelliğe, eşcinselliğe, biseksüelliğe ve transseksüelliğe ilişkin sosyal temsilleri ve bu temsillerin bireylerin homofobi düzeyleri ve eşcinsel/biseksüel/transseksüel kişilerle tanışıklık düzeyleri ile olan etkileşimleri ele alınmıştır. Diğer bir ifadeyle, gençlerin sözü edilen bu fenomenleri/gerçeklikleri nasıl inşa ettikleri ve açıkladıkları incelenmiştir. Araştırma, ilk kez 1961 yılında Moscovici tarafından ortaya konulan Sosyal Temsiller Kuramı'na dayanmaktadır. Moscovici'ye (1984, 1988) göre, sosyal temsiller, bireyin dünyayı anlama ihtiyacını karşılamak için, gündelik tartışmalar ve iletişim karmaşasında ortaya çıkan ve çoğunluk tarafından paylaşılan düşüncelerdir. Toplum, basitçe ve kendiliğinden hazır olan bir gerçeklikten ziyade, toplum içindeki bireyler tarafından sürekli olarak inşa edilen ve açıklanmaya çalışılan bir gerçekliktir. Toplumdaki sıradan bireyler, inşa edilen bu sosyal gerçekliği (yani toplumsal olgu, kavram ve fenomenleri) açıklamaya çalışırken sağduyu bilgisini kullanırlar; sosyal gerçekliğe ilişkin bu bilginin sağlanmasında ise sosyal temsiller önemli bir rol oynamaktadır. Diğer bir deyişle, sosyal temsiller, toplum içindeki bireylerin aşina olmadıkları yeni fenomenleri sağduyu ile anlama, açıklama ve bilindik hale getirme çabalarının sonucu olarak ortaya çıkarlar (Moscovici, 1984, 1988). Bu bağlamda, cinsel yönelim (ve cinsel yönelimler) de inşa edilen bir gerçeklik olarak ortaya çıkmaktadır. Her ne kadar Türkiye'de bu kavramlara yönelik bir takım temsiller oluşmuş olsa da, bu sürecin devam ettiği ve böylece söz konusu temsillerin değişip dönüşerek gündelik bilgiyi etkilediği/etkilemeye devam ettiği söylenebilir. Buna göre, gençlerin bu kavramlara ilişkin sosyal temsillerinin içerikleri, birbirleriyle ilişkileri ve aynı zamanda homofobi ve eşcinsel/biseksüel/transseksüel kişilerle tanışıklık düzeylerine göre farklılaşıp farklılaşmadıkları, araştırmanın temel problemlerini oluşturmaktadır. Araştırma kapsamında, 325 kişiye ulaşılmış; bu kişilere dokuz tane açık uçlu soru sorulmuş ve ayrıca Hudson ve Ricketts Homofobi Ölçeği (HRHÖ) uygulanmıştır. Katılımcılar, Ankara ve İstanbul'da yaşayan üniversite öğrencileri ve mezunları arasından, yaşları 17 ile 35 arasında olan, 140 erkek ve185 kadından oluşmaktadır. Uygulamaların büyük çoğunluğu sınıf ortamında, bir kısmı ise bireysel olarak yapılmıştır. Araştırmanın amacı doğrultusunda, açık uçlu sorulardan elde edilen veriler tematik içerik analizi ile analiz edilmiş; verilerin analizi sırasında NVivo7 nitel veri analizi programı kullanılmıştır. Sonuçlar, üniversite eğitimi almış/almakta olan gençlerin, uzmanlar (bilim adamları ve araştırmacılar) tarafından kesin tanım ve kavramlarla belirlenmiş olan cinsel yönelimlere dair bir takım temsilleri paylaştıklarını ortaya koymaktadır. Ancak paylaşılan bu temsillerin, kavramların kesin ve net tanımlarını veren bilimsel bilgiden ziyade, kişisel ve toplumsal pratiklere dayanan ve oldukça esnek bir yapıda olan gündelik bilgiden kaynaklandıkları görülmektedir. Ayrıca, cinsel yönelimlere ilişkin temsillerin, katılımcıların homofobi ve eşcinsel/biseksüel/transseksüel kişilerle tanışıklık düzeylerine göre farklılaştığı bulunmuştur. Son olarak da, temsillerin içeriğinin, cinsel yönelimlere ilişkin tutumları inceleyen başka araştırmalardan elde edilen bulgularla benzer yönde olduğu bulunmuştur.
|
Şah, Umut, Türkiye'deki Gençlerin Cinsel Yönelimlere İlişkin Sosyal Temsilleri ve Homofobi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2009, Yüksek Lisans, pdf.