Gençlerle Sağlıklı İletişim Dili: Konuşmak mı? Dinlemek mi?

MAKALE

Gençlerle Sağlıklı İletişim Dili: Konuşmak mı? Dinlemek mi?

Yazar/Hazırlayan
Makale Türü
Dergi Bölümü
Dergi Adı
Sayı No
286
Yıl
Yer
Sayfa Aralığı
19-21
Tam Metin (PDF)
Kategori
Makale Özeti
"Eskiden oğlumla konuşmak kolaydı, fakat şimdi 18 yaşında ve ne düşündüğünü anlamak bizim için zor. Odasına kapanıyor ve artık bizimle eskisi gibi konuşmuyor!” “Önceleri çocuklarım söylediğim şeyleri can kulağıyla dinlerdi. Şimdiyse genç birer delikanlı oldular ve onların dünyasını anlamadığımı düşünüyorlar.” Genç olmak, onu anlamak ve birlikte yaşamayı başarmak kolay değildir. Gençler bir yandan “Ah yeniden genç olsam! Keşke sizin yaşınızda olsaydım!” diye özlemlerini belirten bir yandan da yaşadıkları büyük ve hızlı değişime ayak uydurmaya çalışırlar. Bu nedenle genç olmak zordur. Gençlik, insanın pek çok psikolojik, sosyal, ekonomik ve ahlaki sorunlarla baş etmek zorunda olduğu zorlu bir dönemdir. Zaten gençlik dönemi insan hayatının en sorunlu yılları olarak bilinir. Çünkü bu bir geçiş dönemidir. Uzun çocukluk yılları geride bırakılmış fakat yetişkin bir insan olmanın bütün şartlarına da ulaşılamamıştır. Bu dönemde beden hızla değişirken sorumluluklar artmaktadır. Gençler bazı şeyleri kendilerinin yapabileceğini keşfeder ancak çoğu kez nasıl bir yol izlemesi gerektiği konusunda kararsızdırlar. Bir taraftan aynı anda çok şey başarmak, özgür olmak, birey olmak, yalnız kalmak isterken, diğer taraftan arkadaşlarıyla olmak, onlar tarafından kabullenilmek ve onaylanmak için uğraşırlar. Bireyselleşme ve kimlik oluşumunu sağlayacak bu değişiklikler gençlerin bedenini ve ruhsallığını yorar. Artan beden enerjisiyle birlikte hızlı beden gelişimi ve uyanmaya başlayan cinsel farkındalığı yaşayan gençler şaşkındır, sarsılmıştır.

Söylev, Ömer Faruk, Gençlerle Sağlıklı İletişim Dili: Konuşmak mı? Dinlemek mi?, Diyanet Dergisi, Ankara, 286, 2014, 19-21, pdf.