İnsan hayatı boyunca çeşitli gelişim.dönemlerinden geçerek hayatını devam ettirir. Gençlik dönemi, bu dönemlerin başında gelir. Genellikle ilk ergenlik belirtileriyle başlayan gençlik çağı, büyümenin durmasına kadar sürer ve 12 - 21 yaşlarını kapsar. Bu dönem cinsel ve psiko- sosyal olgunluğun tamamlanmasına kadar devam eder. Gençlik, hem biyolojik ve ruhsal hem de toplumsal bir kavramdır. Gençlik döneminin kendisine özgü kaygıları vardır. Bu kaygıların giderilmemesi durumunda çeşitli ruhsal sorunlar ortaya çıkar. Ergenlik dönemine ilişkin gelişimsel sorunların sağlıklı bir biçimde çözümlenmesi bireyin yetişkinlik dönemine yansıyacaktır. Bir başka deyişle ruhsal yönden sağlıklı, üretebilen, işlevlerinde (meslek, eş anne- baba v.d ) yetkin yetişkinlerin varlığı bu dönemde gelişimin sağlıklı bir biçimde tamamlanması ile mümkündür ve ergenlik döneminde sağlıklı bir gelişim sadece ergenin ve ailesinin değil aynı zamanda toplumun sorumluluğudur. Gençlerin ruhsal problemlerinin tespiti ve çözüm yollarının bulunması için bu araştırma planlanmıştır. Araştırma, İstanbul Kadıköy ilçesinde bulunan 26 liseden seçilen TEB. Ataşehir Lisesi ve Nuri Cıngıllıoğlu Lisesi'nde Lise 1. ve Lise 2. sınıflarında 2004 eğitim ve öğretim yılı 2. yarı döneminde yapılmıştır. Her iki liseden toplam 800 öğrenci ve aileleri araştırmaya dahil edilmişlerdir. Verilen anket formunu ve KSE yi tam doldurmayan ve ailelerinden AYDA sonuçlarını getirmeyen öğrenciler araştırma dışında tutulmuştur. Araştırma toplam 766 öğrenci ile tamamlanmıştır. Araştırmanın amacı, lise dönemindeki gençlerde ruhsal belirtilerin saptanması ve etkileyen değişkenlerin tespit edilmesidir. Kesitsel bir araştırmadır. Araştırmada öğrencilere, anket formu ve Kısa Semptom Envanteri (KSE ), ailelere ise Aile Yapısını Değerlendirme aracı (AYDA) uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre; Ruhsal problemler kız öğrencilerde %25.6, erkek öğrencilere % 14.0 göre daha fazla görülmüştür (p<0,001). En çok görülen ruhsal problemler, depresyon, anksiyete, hostilite, obsesif-kompulsif davranışlar, paranoid düşünce ve kişiler arası duyarlıkta bozukluktur. Sosyo-ekonomik düzey göz önüne alındığında sadece hostilite açısından fark bulunmuştur.. Aile ve arkadaş ilişkileri iyi olan gençlerde ruhsal belirtiler daha az görülmüştür. Yaş ve sınıf gibi değişkenler ruhsal belirtilerin görülmesinde etkili olmamıştır. Sigara içme oranı % 30,4 ve alkol içme oranı % 47,5 olarak bulunmuştur. Bu tür maddeler kullanan öğrencilerde ruhsal sorunlar oldukça yüksek bulunmuştur. Spor yapmayan öğrencilerde depresyon, anksiyete bozukluğu spor yapan öğrencilere göre daha yüksek bulunmuştur. Anne ve babanın eğitim durumlarına göre öğrencilerde ruhsal sorunlar bakımından bir fark görülmemiştir.