Bu Yüksek Lisans tezini yazmamın temel amacı, Alman-Türkler'in Alman vatandaşlığını algılama ve tanımlama şekilleri ile oluşturdukları siyasi katılım strarejileri arasındaki bağı incelemektir. Tezi yazmamın ikinci amacı da, Alman-Türkler'inin siyasi stratejilerinin, hem Almanya'nın politik durumunu hem de Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirmelerinde nasıl rol oynadığını araştırmaktır. Bu çerçeve içinde oluşan temel argüman, Alman-Türkler'in kendi vatandaşlık statülerini ve genel olarak Alman vatandaşlığını ne şekilde algıladıkları, onların sorunlarını dile getirme şekillerini ve haklarını savunma yollarını etkiliyor. Bu açıdan bakıldığında, benimsedikleri siyasi stratejiler, Alman-Türkler'in politik gelişmeler karşısında gösterdikleri tepkileri, söylemsel düzeyde etkilemektedir. Tezde sunulması amaçlanan tartışmalar gereği, Berlin'de bir saha araştırması gerçekleştirilmiştir. Bu saha araştırması, Almanya'da doğan ya da altı yaşından önce Almanya'ya gelmiş, ikinci ve üçüncü nesil Alman-Türkleri'yle gerçekleştirilen derinlemesine mülakatlardan oluşmaktadır. Bu görüşmeler sırasında odaklanan konular; Alman-Türkleri'nin günlük hayattaki deneyimler; vatandaşlık kavramını tanımlamaları ve vatandaşlık tercihleri; ve son olarak da Almanya, Türkiye ve Avrupa Birliğini algılama şekilleridir. Bu çalışmanın temel bulgularından biri, yeni kuşak Alman-Türkler, sosyal ve ekonomik açıdan uyum sağladıkları Alman toplumuna, siyasi açıdan tam anlamıyla uyum sağlayamamışlardır. Bu uyumsuzluk, Alman-Türkler'inin Almanya'nın siyasi bağlamının dışında kalan, etnik ve kültür temelli politik katılım stratejilerinde ortaya çıkmaktadır.