Bu araştırmada, aleksitimik olan ve olmayan üniversite öğrencilerinin duygu ifade eden sözcük ve deyimlere yükledikleri duygu yoğunluklarının bazı değişkenler açısından anlamlı bir farklılık gösterip göstermediği incelenmiştir. Araştırmada 2001-2002 öğretim yılında Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü'ndeki Edebiyat Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Fen Fakültesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi ve Mühendislik Fakültesi'nin bölümlerinde öğrenim görmekte olan I. ve IV. sınıf öğrencilerinden toplam 544 kişinin verileri değerlendirmeye alınmıştır. Araştırmada, öğrencilerin sosyo-demografik özelliklerini belirlemek amacıyla Kişisel Bilgi Formu; her bir duygu kategorisine ilişkin duygu yoğunluğunu belirlemek için Duygu İfade Eden Sözcük ve Deyimler Listesi (DİESDL) ve aleksitimik olup olmama durumunu belirlemek için Toronto Aleksitimi Ölçeği (TAÖ) kullanılmıştır. Verilerin analizinde parametrik testlerden Çift Yönlü Varyans Analizi kullanılmıştır. Ortaya çıkan farklar ise Tukey-HSD Testi ve Dunnet's C Testi ile kontrol edilmiştir. Araştırmada anlamlılık düzeyi.05 olarak alınmıştır. Araştırmada; cinsiyet açısından kızların "mutluluk" ve "kaygı" duygu kategorilerine ilişkin duygu yoğunluklarının erkeklerinkinden anlamlı olarak fazla olduğu; fakülteye göre, "mutluluk" duygu kategorisinde Mühendislik Fakültesi öğrencilerinin duygu yoğunluklarının, Edebiyat, Eğitim, Fen ve İktisadi İdari Bilimler Fakültesi öğrencilerinin duygu yoğunluklarından düşük olduğu; "yetersizlik" duygu kategorisinde ise Fen Fakültesi öğrencilerinin duygu yoğunluklarının, Edebiyat ve Eğitim Fakültesi öğrencilerininkinden yüksek olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Bölüme göre; Amerikan Kültürü ve Edebiyatı ve Sınıf öğretmenliği Bölümleri öğrencilerinin duygu yoğunluklarının genel olarak bir çok duygu kategorisinde Elektrik ve Elektronik Mühendisliği ve Sanat Tarihi Bölümleri öğrencilerininkinden daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Sınıfa göre; "mutluluk" duygu kategorisinde I. sınıf öğrencilerinin duygu yoğunluklarının IV. sınıf öğrencilerininkinden daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Yaşamın çoğunun geçirildiği yerleşim bölgesine göre; "mutluluk" duygu kategorisinde yaşamın çoğunu Ege Bölgesi'nde geçiren öğrencilerin duygu yoğunluğunun yaşamın çoğunu Doğu Anadolu Bölgesi'nde geçiren öğrencilerinkinden daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Toplam aylık gelir düzeyine göre; "yetersizlik" duygu kategorisinde 501 milyon ve üzeri gelire sahip öğrencilerin duygu yoğunluklarının, 301-500 milyon ve 300 milyon ve altı gelire sahip öğrencilerinkinden daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Sol elli, sağ elli olmaya göre; "mutluluk" duygu kategorisinde sol elli öğrencilerin duygu yoğunluğunun, sağ elli öğrencilerden daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. öte yandan "yeterlilik" duygu kategorisinde aleksitimik olmayanların duygu yoğunluklarının aleksitimik olanlardan; "mutsuzluk" ve "kuşku" duygu kategorisinde ise aleksitimik olanların duygu yoğunluklarının aleksitimik olmayanlardan daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca babanın öğrenim durumu ile duygu yoğunluğu arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Araştırma sonucunda, duygu yoğunluğunun az yaşandığı bölümlerde daha fazla duygusal yaşantıya olanak sağlayıcı programların geliştirilebileceği, aleksitimi kavramına psikolojik danışmanların eğitiminde daha ayrıntılı olarak yer verilebileceği; gerek psikolojik danışma ilişkisinde gerekse öğrenci kişilik hizmetleri ile ilgili birimlerde çalışan personelin öğrencilerle sağlık iletişim kurabilmelerinde bu araştırma bulgularından yararlanılabileceği, aleksitimi ve duygu yoğunluğuna yönelik daha farklı gruplarla yeni araştırmaların yapılabileceği, Duygu İfade Eden Sözcük ve Deyimler Listesi'nin daha da geliştirilebileceği gibi öneriler sunulmuştur.