Türkiye'de Çocukların Eğitime ve İşgücüne Katılımını Etkileyen Faktörler

TEZ

Türkiye'de Çocukların Eğitime ve İşgücüne Katılımını Etkileyen Faktörler

Yazar/Hazırlayan
Üniversite
Enstitü/Fakülte
Anabilim Dalı
Tez Danışmanı
Tez Yılı
YÖK Tez No
132727
Sayfa Sayısı
144
Tez Türü
Doktora
Tam Metin (PDF)
Kategori
Tez Özeti
Bu çalışmada mikro verilerden yola çıkarak, Türkiye'de 6-17 yaşlarındaki çocukların çocuk iş gücü ve eğitime katılımını etkileyen faktörlerin aynı sistem içinde açıklanmasını sağlayan ekonometrik bir yöntem kullanılmaktadır. Sistem, eğitime katılımın ve çocuk iş gücüne katılımın karşılıklı bağımlılık içinde olduğunu öngörmektedir. Diğer açıklayıcı faktörler dört boyutta ele alınmaktadır. Bu dört boyut, çocuğun bireysel özellikleri, çocuğun birlikte yaşadığı hane halkının yapısı, hane halkının sosyoekonomik durumu ve eğitime katılımın fırsat maliyetinden oluşmaktadır. Eğitime katılım kavramı iki anlamda ele alınmaktadır. Bunlar literatürde birbirinin alternatifi olarak kullanılmaktaysa da bu çalışmada birbirini tamamlayan tanımlar olarak kabul edilmektedir. Birinci tanım, çocuğun yaşının öngördüğü sınıftan daha alt bir eğitim süresine sahip olmasını ifade eden eğitime düzensiz katılım tanımıdır. Bir çocuğun eğitime düzensiz katılmış sayılması için dört nedenden biri veya bir kaçı nedeniyle bir yaş sarkması yaşaması gerekmektedir. Bunlar, okula geç başlama, eğitime ara verme, sınıf tekrarı ve okul terkidir. İkinci tanım, çocuğun halen bir eğitim kurumuna kayıtlı olmamasını esas alan okula kayıtlı olmama tanımıdır. Çocuk iş gücüne katılım da biri geleneksel veya dar, diğeri geniş tanım olarak kabul edilebilecek iki tanımla karşılanmaktadır. Dar tanım ev işlerinde çalışmayı kapsamamakta, sadece, piyasaya dönük olarak bir mal veya hizmet üretimi amacıyla ekonomik bir faaliyette bulunmayı içermektedir. Geniş tanıma, dar tanıma uyan işlerde çalışan çocuklara, sadece ev işlerinde çalışan çocukların da eklenmesi yoluyla ulaşılmaktadır. Çocukların çocuk iş gücünün dar ve geniş tanımlarına katılma olasılıklarının ve eğitime düzensiz katılma ve okula kayıtlı olmama olasılıklarının sistem içinde karşılıklı olarak ve diğer faktörler tarafından belirlendiği araştırma modelinin temel varsayımıdır. Bu olasılıkların bu faktörler tarafından belirlenip belirlenmediği, açıklama gücü olan faktörlerin olasılıklar üzerindeki etkilerinin ne düzeyde olduğu logit analizi (lojistik regresyon) yöntemiyle açıklanmaya çalışılmaktadır. Bulgular çocuk iş gücü ve eğitime katılımın karşılıklı bağımlılık içinde olduğunu desteklemektedir. Çocuk iş gücüne ve eğitime katılımı etkileyen faktörler arasında; hem bireysel, hem hane halkı yapısına ilişkin; hem de sosyoekonomik özelliklerin etkisinin önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Ayrıca fırsat maliyetinin de önemli bir faktör olduğuna ilişkin güçlü bulgular elde edilmiştir. Çocuk iş gücü ve eğitime katılımın karşılıklı etkileşim içinde olması, çocuk iş gücünü engellemeye yönelik çabaların eğitimin yaygınlaştırılması çabalarıyla bütünleştirilmesi düşüncesini haklı çıkarmaktadır. Çocukların ekonomik bir faaliyette bulunması veya ev işlerinde belirli bir süreden fazla çalışmalarının hem eğitime düzensiz katılma hem de okula kayıtlı olmama risklerini önemli oranda artırdığı ortaya çıkmaktadır. Aynı şekilde çocukların eğitime düzensiz katılmaları ve okula kayıtlı olmamaları çocukların ekonomik faaliyette bulunma olasılıklarını artırmaktadır. Ayrıca okulun tekli öğretim yapması da çocuğun iş gücüne katılma olasılığını azaltmaktadır. Ancak eğitime düzensiz katılımın ev işlerinde çalışma olasılığı üzerindeki etkisi sistem içinde anlamlılığını yitirmektedir. Eğitime düzensiz katılma açısından cinsiyetin anlamlı bir etkisi olmadığı görünürken, kız olmanın okula kayıtlı olmama riskini %8,8 artırdığı ortaya çıkmaktadır. Bu iki bulgu kızların bu eksiği eğitime düzenli katılma açısından telafi ettiklerini göstermektedir. Cinsiyetin çocuk iş gücüne katılım açısından önemi daha büyüktür. Sadece dar tanım ele alındığında erkeklerin %5,3 dezavantajlı olduğu görülürken, ev işlerinde çalışma da göz önüne alındığında kızların çocuk iş gücüne katılım olasılıkları erkeklerden %29,4 fazla çıkmaktadır. Bu bulgular, dar tanımın kız çocuklarının karşı karşıya kaldığı riski eksik tahmin ettiği sonucunu ortaya koymaktadır. Yaşın olasılıklar üzerindeki etkisi, yaş ilerledikçe daha da artmaktadır. Eğitime katılım açısından, zorunlu eğitim yaşında olmanın hem düzensiz katılım hem de okula kayıtlı olmama olasılıklarını azalttığı ortaya çıkmaktadır. Ancak bir risk de okula geç başlamalar nedeniyle 6 yaş için söz konusudur. Zorunlu eğitim yaşı ev işlerinde çalışma olasılığım da azaltan bir faktördür. Bu bulgular zorunlu eğitim süresinin uzatılması çabalarını destekler niteliktedir. Hane halkı yapısıyla ilgili bulgular, Türkiye'de çocuk iş gücü ve eğitime katılım açısından, ikili bir sosyal yapı olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Buna göre bazı aileler çocuk sahibi olmanın fayda analizim yaparken bir nitelik-nicelik tercihinde bulunmaktadırlar. Bu yapı, nicelik tercihi yapan ailelerin çocuklarını daha çok çalıştırıp daha az eğitim imkanı sunduklarını; nitelik tercihi yapan ailelerin ise ellerindeki insan sermayesine yatırım imkanlarını değerlendirerek, okula gönderebilecekleri sayıda çocuk sahibi olduklarını ortaya koymaktadır. Diğer yapı ise, ailelerin iş gücüne katılımın azalan getirilen nedeniyle çocuklar arasında bir tür uzmanlık alanları belirlediklerini; bazılarının ev işlerinde, bazılarının ekonomik faaliyetlerde bazılarınınsa okulda uzmanlaşmasını tercih ettiklerini göstermektedir. Bu iki yapı arasından birincisinin daha baskın olduğu bulgular arasındadır. Birinci yapının daha Batılı, ikinci türün ise üçüncü dünyalı bir sosyal yapı olduğu ileri sürülebilir. Sosyoekonomik durumla ilgili bulgular, yoksulluğun gerek okul gerekse çalışma açısından önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak yoksulluğun bu etkisi, önemli düzeyde olmakla beraber, diğer faktörlerin etkisinden daha yüksek bir göreli etkisi olmadığı da ortaya çıkmaktadır. Yine de, sosyoekonomik faktörlerin hane halkı yapısıyla ilgili faktörler üzerinde etkisi olabileceği ileri sürülerek, yoksulluğun etkisinin bir kısmının tahmin edildiği, aslında çok daha büyük bir etkiye sahip olabileceği savunulabilir. Bu çalışmayla öne sürülen dördüncü boyut, eğitimin fırsat maliyeti, bu çalışmanın katkısı olarak düşünülebilir. Elde edilen değişkenlerin sınırlı bir bilgi vermesi nedeniyle, fırsat maliyetinin etkisinin eksik tahmin edildiği düşünülmektedir. Yine de fırsat maliyetinin olasılıklar üzerinde çok güçlü ve kararlı bir etkisi olduğu ortaya çıkmaktadır. Fırsat maliyetinin etkisinin daha sağlıklı değişkenler yardımıyla, sistem içinde endojen olarak ele alınması önerilmektedir. Bu bulgular sonucunda, çocuk iş gücüne katılım düzeyinin sosyolojik, ekonomik ve eğitimsel yapıların belirli bir dengesi çerçevesinde belirlendiği ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, eğitime katılımı iyileştirmeye, çocuk iş gücüne katılımı engellemeye yönelik eylemlerin bu yapısal sistem çerçevesinde ele alınması gereği ortaya çıkmaktadır.

Ergen, Hüseyin, Türkiye'de Çocukların Eğitime ve İşgücüne Katılımını Etkileyen Faktörler, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2003, Doktora, pdf.