Bildiğimiz tek şey, deftere lisenin ilk yılının ortalarında başladığımız. Dördümüz birbirimizi ortaokuldan beri tanıyorduk, fakat arkadaş olmamız liseye başlayana kadar gerçekleşmemişti. Biz defteri ters düştüğümüz konularda birbirimizle olan iletişimden mahrum olduğumuz zamanlarda diyaloğumuzu sürdürmek amacıyla tasarladık. Defter aynı zamanda biyoloji dersi süresince sabah saat sekizde çok gereksinim duyuları kafayı dağıtma hizmetini gördü. Günlük, geliştikçe, ona ortaokuldan kalma ilginç fotoğraflar, uzun girişler, arkalarda 'bilge sözler' gibi sayfalar, doğrudan öğretmenlerimiz, arkadaşlarımız ve sizin tarafınızdan söylenmiş her eğlenceli konuşmayı ekledik. Defter kendimizi ve dünyayı tamamen küçümseyerek, açık seçik ve kör dürüstlükle olan bakışımızı ifade etmemizi sağladı. Defter boyunca, ebeveynlerimize, öğretmenlerimize, topluma ve hepsinin en korkuncu olan genç erkeklere yönelik sıkı önlemler alarak ergenliğin adaletsizliğini ifade ederek benzersiz bir şekilde iletişim kurduk. Her şeye rağmen bu kitap hayat hikayelerinin günlüğüdür, içinizde aklımızdan çıkaramadığımız birkaç kişinin masalı, alkol, mahkeme ve anne ve babalarımızla olan büyük sıkıntılarımız, anlaşmazlık içeren siyasi ve dini inanışlarımızın ve lise tehidinin hikayeleri bulunmaktadır. Bizler her birimiz özgüven, kabullenme, saplantılar, gönül yarası, seks ve yalnızlık gibi konuları kendine dert edinmiş dört kızız. Şakalar, resimlere, karalamalara ve alıntılara dikkat ettiğinizde, dört sıkı arkadaşın hayatlarının en çılgın iki yılının nasıl yaşandığını öğreneceksiniz. Günlük, nasihatler, tepkiler ve en etkili ilaç olan gülmenin doğrultusunda hayatla barışık olmaya yönelik birbirimize yardım ettiğimiz, tamamen sansürsüz düşünce ve duyguların olduğu bir atmosfer yaratıyor. Biz dünyayla paylaşmak istediğimiz eğlenceli bir yola bağlandık. Ergenlik çağımızın büyük bir bölümünü kim olduğumuzu düşünmeye çalışarak harcadık. Geldiğimiz en yakın nokta gönlük oldu.