Adolesan İntihar Girişimlerinde Rol Oynayan Çeşitli Risk Faktörleri

TEZ

Adolesan İntihar Girişimlerinde Rol Oynayan Çeşitli Risk Faktörleri

Yazar/Hazırlayan
Üniversite
Enstitü/Fakülte
Tez Danışmanı
Tez Yılı
YÖK Tez No
32637
Sayfa Sayısı
73
Tez Türü
Tıpta Uzmanlık
Kategori
Tez Özeti
Çalışmamızda intihar girişiminde bulunan 13-24 yaş grubunda 50 ergenin sosyodemografik özellikleri, depresyon ve ümitsizlik düzeyleri aynı yaş grubunda olup intihar girişiminde bulunmayan 50 ergenle karşılaştırılmış, ergenlik çağı intiharlarında çeşitli risk faktörlerinin araştırılması amaçlanmıştır. Bulgularımıza göre intihar girişiminde bulunan gençlerin %86 gibi büyük bir bölümünü oluşturan kadınlar en büyük risk grubudur. Deneklerden elde edilen sonuçlar öğrenim durumu, meslek dağılımı, sosyal statü açısından literatür bulguları ile uyumlu olmakla birlikte kontrol grubu ile aralarında anlamlı bir fark bulunmamıştır. intihar girişiminde bulunan 50 ergenin tümü eylemlerini ilaç veya toksik madde ile zehirlenme yolu ile gerçekleştirmiş olup, %62'sinin girişimden önce intihar fikirlerine sahip oldukları, %20'sinin birden fazla kez girişimde bulundukları, %26'sınm kurtarılmak üzere hiç bir ipucu bırakmadıkları, %30'unun ölmediği için üzüldüğü saptanmıştır. Ergenlerin intihar girişimlerinin günlere göre olan dağılımına bakıldığında, Pazartesi 1. sırayı, girişimde kullanılan ilaç türlerine bakıldığında ise analjezikler 1. sırayı, antidepresanlar ise 2. sırayı almaktadırlar. Aile yapısı, madde alışkanlıkları, en son doktora başvuru tarihi ve stresli yaşam olayları bakımından intihar grubunda, kontrol grubuna oranla istatiksel olarak anlamlı bir farkın bulunduğu saptanmıştır. Stresli yaşam olaylarının sınıflandırılmasında, 1. sırayı aile ile ilgili problemler alırken, intihar girişimine neden olan son tetiği çeken olayda ise erkek veya kız arkadaş ile tartışma ilk sırada yer almaktadır. 52 Ergenin doğum sıralamasındaki yeri, aile ve yakın çevrede intihar girişiminde bulunmuş olanların varlığı yönünden intihar ve kontrol grubu arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Olguların depresyon ve ümitsizlik düzeyleri değerlendirildiğinde intihar grubunda, kontrol grubuna oranla istatiksel olarak ileri derecede anlamlı bir fark bulunduğu dikkat çekmiştir. Daha çok yardım çağrısı niteliği taşıyan intihar girişimleri açısından risk altında olan ergenleri daha ileri klinik ve psikometrik yöntemlerle, olay henüz ölümcül bir sonuca ulaşmadan, saptamaya yönelik araştırmaların yapılması bu güncel konuyu daha da aydınlatacaktır.

Çölbaşi, Ayşin, Adolesan İntihar Girişimlerinde Rol Oynayan Çeşitli Risk Faktörleri, Sağlık Bakanlığı, İstanbul Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 1994, Tıpta Uzmanlık.