Bu çalışmanın, Roman üniversite öğrencilerine ilişkin iki temel amacı vardır. İlk olarak; Romanların, bu çalışmada yer alan gençlerin aileleri de dahil olmak üzere, düşük eğitim düzeyine sahip bir topluluk olmaları göz önünde bulundurularak, bu gençlerin yüksek öğrenime devam etmelerinde etkili olan başarı faktörlerinin, belirlenmesi için yaşam seyirlerinin özellikleri ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu nedenle, hayat hikayelerini, başarı hikayelerine dönüştürmelerinde yardımcı olan kişilerin ve süreçlerin ortaya çıkarılabilmesi için, görüşülenlerin sosyo-ekonomik koşullarına, erken çocukluk dönemi yıllarına ve okul deneyimlerine odaklanılmıştır. İkinci olarak, Roman Hakları Hareketi'nde yer alan ve yer almayan Roman üniversite öğrencileri arasında etnik kimlik algıları açısından farklılıklar olup olmadığı ortaya konmaya çalışılmıştır. Şöyle ki, bugüne kadar birçok başarılı Roman, sosyal, ekonomik ve siyasi hayattan dışlanmamak için kimliklerini gizlemeyi tercih etmişlerdir; ancak Roman Hakları Hareketi'nin bir parçası olan bu gençler, kimliklerini gizlemeyi reddetmekte ve asimile olmayı değil, toplumla bütünleşmeyi arzu etmektedirler. Bu durum, özellikle Roman çocukların düşük eğitim düzeyine sahip olmalarının önemli nedenlerinden biri olarak kabul edilen, kendilerine örnek alabilecekleri, eğitimin ne kadar önemli olduğunu gösterecek iyi eğitimli Romanların olmaması sebebiyle büyük bir önem taşımaktadır. Derinlemesine görüşmelerle toplanan verilerin analizlerinden elde edilen sonuçlara dayanarak; bu çalışmada yer alan Roman gençlerin toplumsal dışlanma riskine karşı aşırı bir kişisel çaba gösterdikleri ortaya konmuştur. Her ne kadar, eğitimleri aileleri tarafından desteklenmiş olsa da, bu gençlerin çoğu, yoksulluk ya da öğretmenler ve okul idarecileri tarafından gösterilen ayrımcı tutumlar sebebiyle ya ilkokulda ya da lisede okulu bırakmaktadırlar. Bu gençlerin üzerilerine yapıştırılan aşağılık yaftası öylesine güçlü ki; liseye devam etmeyi başaranlar, hayatta kalanlar, liseden itibaren çoğunlukla Romanlıklarını gizlemektedirler. Bu durum, Roman Hakları Hareketi'nde yer alan Roman üniversite öğrencilerinin, toplumla bütünleşme yönündeki taleplerini istisnai bir hale çevirse de, kimliğini gizlemeyi reddeden bu gençleri, Roman aydınları olarak adlandırılabilecek, yeni bir Roman kimliğinin öncüleri yapmaktadır.