Nankörlük olmasın ama bizler gerçek manada tevhid ehli kişileri görmedik; Allah’dan gayri kendi üzerindeki hakimiyetleri reddeden, Allah’dan gayrisi önünde eğilmeyen, insan üzerindeki her türlü beşeri yönlendirmeleri reddeden, bu tür gölgelerin altında bulamayan kişileri görmedik, onların mirascıları değiliz. Yani bizler tevhid olayı kitaplardan okuduk, hemde çok geç okuduk. Üstelik tatbikatını hiç görmedik. Kitaplarda yazılanların nasıl uygulanacağına dair ciddi örneklerle şahid olmadık. Evet, nankörlük olmasın fakat bizler özellikle tevhidi anlamda bahçıvansız kendi kendine dağlarda büyüyen, hüdayi münbit denilen bitkileriz. Bizler tevhid erleri tarafından yetiştirilmedik. Tevhidi ancak kitaplardan okuduk, bilmem kaç aracı vasıtasıyla kulaklardan duyduk. Bizden sonrakilerin de aynı yalıtkanlıkta kalmaması için bizler mutlaka şahıslarımızda tevhidi yankılandırmak durumundayız. Tevhid olayını artık okuyup yazmaktan ziyade bizzat uygulama alnına geçirmeliyiz.